Dolunay Katilleri: Osage Cinayetleri ve FBI’ın Doğuşu
David GrannDolunay Katilleri: Osage Cinayetleri ve FBI’ın Doğuşu Sözleri ve Alıntıları
Dolunay Katilleri: Osage Cinayetleri ve FBI’ın Doğuşu sözleri ve alıntılarını, Dolunay Katilleri: Osage Cinayetleri ve FBI’ın Doğuşu kitap alıntılarını, Dolunay Katilleri: Osage Cinayetleri ve FBI’ın Doğuşu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Tarihçi Burns bir keresinde şöyle yazmıştı: “Osagelerin bu çetin sınavdan sağlam kurtulduklarına inanmak bir akıl yanılgısıdır. Kurtarılması mümkün olan şey kurtarılmıştır ve hayatta kaldığı için kalplerimizde daha değerlidir. Giden şey değerlidir çünkü bir zamanlar olduğumuz şey oydu. Geçmişimizi ve bugünümüzü varlığımızın derinliklerinde toplayıp yarınla yüzleşiriz. Biz hâlâ Osage'iz. Yaşıyoruz ve atalarımız için yaşlılığa ulaşıyoruz.”
"Mağazalar gitti, postane gitti, tren gitti, okul gitti, petrol gitti, oğlanlar ve kızlar gitti; gitmeyen tek şey mezarlık ve giderek büyüyor."
1928'de bir Osage şefi, "Bir gün bu petrol tükenecek ve artık Büyük Beyaz Baba'nın birkaç ayda bir yağ kontrolü olmayacak" dedi. "İyi otomobiller ve yeni kıyafetler olmayacak. O zaman halkımın daha mutlu olacağını biliyorum.”
"Sherlock Holmes'un meşhur sözü gibi: "İmkansızı elediğinizde, ne kadar ihtimal dışı olursa olsun, geriye kalan şey gerçek olmalıdır."
“Bir muhabirle gardiyanlar hakkında konuşan bir Osage şunları söyledi: 'Sizin paranız onları çekiyor ve siz kesinlikle çaresizsiniz. Tüm kanunlar ve tüm mekanizmalar onların tarafındadır. Hikâyenizi yazarken herkese burada ruhlarımızın derisini yüzdüklerini söyleyin.”
“Bazı planlar ahlaksızlığın ötesindeydi. Hint Hakları Derneği , vasisi mal varlığının çoğunu alarak kaçan dul bir kadının durumunu ayrıntılarıyla anlattı . Daha sonra vasi, Osage İlçesinden taşınan kadına, artık parası kalmadığını söyleyerek, onu iki küçük çocuğunu yoksulluk içinde büyütmek zorunda bıraktı. Dul kadının bebeği hastalandığında, vasi, kendisi için yalvarmasına rağmen yine de parasının herhangi bir kısmını vermeyi reddetti. 'Uygun gıda ve tıbbi bakım olmadan bebek öldü.' Osage'ler bu tür planların farkındaydı ama onları durdurmanın hiçbir yolu yoktu. Dul kadın bebeğini kaybettikten sonra dolandırıcılığın kanıtı bölge hakiminin önüne getirildi ancak göz ardı edildi.
“Baş hakları nedeniyle en az bir aile üyesini kaybetmeyen tek bir Osage ailesi bilmiyorum. Bu cinayet vakalarından o kadar çok var ki. Yüzlerce, binlerce var.”
“1924'te Hindistan Hakları İdaresi, Oklahoma'daki zengin Kızılderililerin nasıl 'bilimsel ve acımasız bir şekilde utanmadan ve açıkça soyulduğunu' ve vesayetin 'yargıçların sadık dostlarına, yaptıkları iyiliklerin ödülü olarak dağıtılacak erikler' olduğunu belgeledi. sandıkta destek.' Osage'li bir adamla evli beyaz bir kadın, bir muhabire yerel halkın nasıl komplo kuracağını anlattı: 'Bazı Kızılderilileri av olarak seçen bir grup tüccar ve avukat ortaya çıktı. Bütün memurlar onların elindeydi... Bu adamlar soğukkanlılıkla 'Sen falancayı, filancayı, falancayı al, ben de bunları alacağım' diyorlardı. Tam haklara ve büyük çiftliklere sahip olan Kızılderilileri seçtiler. ”
“White'ın keşfettiği gibi sözde Hint işi, toplumun çeşitli kesimlerinin suç ortağı olduğu ayrıntılı bir suç operasyonuydu. Osage malikanelerinin sahtekar koruyucuları ve yöneticileri tipik olarak en önde gelen beyaz vatandaşlar arasındaydı: işadamları, çiftçiler, avukatlar ve politikacılar. Dolandırıcılığı kolaylaştıran ve gizleyen kanun adamları, savcılar ve hakimler de aynı şekildeydi (ve bazen bizzat vasi ve yönetici olarak hareket ediyorlardı).
“ 1870'lerin başlarında, Osageler Kansas'taki topraklarından kuzeydoğu Oklahoma'daki kayalık, muhtemelen değersiz bir bölgeye sürülmüş, ancak onlarca yıl sonra topraklarının ABD'deki en büyük petrol yataklarından bazılarının üzerinde yer aldığını keşfetmişlerdi. Bu petrolü elde etmek için maden arayıcılarının Osage'ye kira ve telif ücreti ödemesi gerekiyordu. 20. yüzyılın başlarında kabile listesindeki her kişi üç ayda bir çek almaya başladı. Başlangıçta bu miktar yalnızca birkaç dolardı, ancak zamanla daha fazla petrol çıkarıldığında, temettüler önce yüzlere, sonra da binlere ulaştı. Kabile üyeleri topluca milyonlarca dolar biriktirene kadar neredeyse her yıl ödemeler arttı. Kabile, yalnızca 1923'te 30 milyon dolardan fazla gelir elde etti; bu da bugün 400 milyon dolardan fazlaya denk geliyor. Osageler dünyada kişi başına düşen en zengin insanlar olarak görülüyordu. Halk, kabilenin refahı karşısında şaşkına dönmüştü; bu, Kızılderililerin beyazlarla ilk vahşi temaslarına kadar uzanan imajlarını yalanlıyordu .”