Meraba ben mirac don kişot adli kitabi inceleyeceyiz Ellili yaşlarında eski bir toprak ağası olan Don Kişot Şövalyeleri anlatan kitapları sever, onları kurgu değil gerçek olduğuna inanır. Yazılan her şeyin kelimesi kelimesine yaşandığını düşünür. Senelerce kütüphanesine kapanıp onları okumuştur. Don Kişot, silahtarı Sancho Panza ve atı Rosinante ile şövalyelik hayalleri kurarken, etrafındaki diğer insanlar onun aklını kaybettiğini düşünmeye başlar. Don Kişot’un hayallerinde bir de sevgilisi Dulcinea vardır. Don Kişot mazlumun yanındadır, kötülerle uğraşır, ama her zaman yıkılır. Bu yıkılışlara rağmen tekrar yollara düşmeyi bilir.
Yol arkadaşı Sancho Panza yeniyi,pragmatizmi temsil ederken;Dön Kişot eskiyi,idealizmi mutlak bilgiyi sorgulamadan kabul etmeyi temsil ediyor.Bu bakış açısıyla baktimizda diyalektik bir felsefe ortaya konulmuş.
Kitabın sonunda Don Kişot durulup, yaptıklarının anlamsız olduğunu anlayarak bilginlige ulaşır.Don Kişot'luk büyüsü bozulur.Buyulere, büyücülere inanan bu insan bize şu dersi vermeye çalışmış.O dönemin ispanyasi karanlık çağı yaşarken engizisyon mahkemelerinin toplumda yarattığı karanlık atmosfere atıfta bulunulmuş.Don Kişot yel degimeniyle savaşıyordu değil mi? Aslında o yel değirmeni engizisyon mahkemesinin karanlık çağı sürdürüp din sınıfının ihya olması için toplumu ölümle sefaletle bıraktığı durumu,yel değirmenine benzetmiş.Saf temiz olan Dön Kişot bilginlige ulaştığında engizisyon mahkemesinin buyusunden kurtulup gerçekliği görmüştür ...
Hiç bir gücün tesiri altında büyülenip yel degirmenleriyle savasmamak gerekir.Don Kişot'un bilgeliğide buydu
Not:takip etmeyi unutma