• Dervişlere olan muhabbet , ünsiyet ve ülfet de piredir.
Pîre olan hürmettir.
Dolayısıyla Cenâb-ı Resûlullah'adır.
Resûlullah'a olan hürmet , Allah'adır.
Bu durumda ihvanın ihvana kem bakması silsile ile Allah'a kem bakmasıdır.
İhvana gösterilen hürmet , Allah ve Resûl'üne hürmettir.
• Sevgide şöyle bir sır vardır: Seven sevdiğinin haline dönüşür.
Seven sevgisinde sâdık olur, sevgisini güzel korursa onun hali sevdiğinin hali gibi olur.
Ya tam tersi olur, seven sevdiğini kendinde var eder. Yani ya sevgi seveni sevdiğinde var eder ya da sevdiğini kendinde var eder.
Her iki halde de seven yok olur.
• Kainat Cenâb-ı Resûlullah ile taçlandı. Âlemler onun hürmetine yaratıldı.
Bütün varlık âlemi onun hürmetine zuhura geldi.
Muhabbetler ve sevgiler , hep onun sevgisinin yansıması olarak yaşanıldı , yaşanılıyor.
• Herkes olduğu yerde kemâlât bulacak . Herkes olduğu makamın kâmili olacak . Herkes bulunduğu halin mürşidi olacak.
Yani herkes nefsine mürşitlik edecek.
• Doluysak boşalmak için , boş isek dolmak için , her halükârda , her durumda kendimizi tevhidi mânâda hazırlayalım.
Yani neyi yaparsak yapalım , "bunlar istisnasız Hakk'ın fiil işidir" diyelim.