Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dörtlerin Gecesi

Mehmet Tanboğa

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sanki herkes hücreden kurtulmuş da kendi içindeki hücrelerine hapsolmuştu. Oysa insan kendi iç dünyasının zincirlerini kırıp içinden çıkmadan ikinci bir insanla ilişki kuramazdı. Bu insanların içine girdikleri durum ve ruh hali şuydu: Bir anlamda devrimciliğe ilk adımı attıkları zamanla son adımları arasındaki çelişkinin yarattığı bir şoku yaşıyorlardı. Çünkü 'hareket' bu insanlara yeni Kürt insan tipinin portresini çizmiş ve onlara yepyeni bir kişilik vermiştir.
Sayfa 19 - AramKitabı okudu
Oysa insan kendi iç dünyasının zincirlerini kırıp içinden çıkmadan ikinci bir insanla ilişki kuramazdı...
Reklam
Bu tutsakların tümü işkencelerden geçmişlerdi.Ve işkencede çok bilinen bir yöntem şuydu, Her sorgulamacı ayrı ayrı bir role girer.Biri en sadistçe işkenceyi gözünü kırpmadan yapar, diğeri gelir ana avrat söver bunu yapana.Tutsağın koruyucu meleği kesilir. Bu rolüyle onu çözmeye çalışır. Cezaevi de bir işkencehane olduğundan bu yöntem sıkça uygulanırdı.
Teslimiyet
Teslimiyet, Bir at misali başını almış doludizgin gidiyordu. Bu onun en hızlandığı andı. Bundan sonrası ya murattır, ya da bir afet... Baskı, işkence ve her türlü zora inat 33. Koğuş yıllar ötesini unutmamış, bu zindan karanlığında, Kawa'nın çekicinden fırlayan ve koca bir bozkırı tutuşturan Newroz ateşiyle ısınmak istiyordu.
Sayfa 151Kitabı okudu
Diyarbakır 5 Nolu zindan
Diyarbakır 2.Nolu zindanında gardiyanın iki maddelik anayasası yürürlüğe girmişti. Bu maddeler şöyleydi: 1:"komutan her zaman haklıdır!" Madde 2:"komutan haksız olduğu zaman birinci madde geçerlidir." Bu şu anlama gelirdi: tutsak, idare ve T.C. için bir hiçtir.
Sayfa 65 - Aram yayınlarıKitabı okudu
33.Koğuş
Ama bütün diller susmuş, ağızları kilitlenmişt; açılmaya niyetleri yoktu, gülmeye de... Bırak orada kalsın, konuşmayalım, özgürlük şarkılarımız dillendirilmesin. hiçbir baş kalkmasın, bayraklar yarım çekilsin ve gözler... Önünüzü görmeniz yeterli, hatta görmeseniz de olur. Her adımda tökezleyip düşelim. Ellerimiz, dizlerimiz kanasın. Yürek kan deryasına dönüşsün.
Sayfa 123 - Aram yayınlarıKitabı okudu
Reklam
33. Koğuş
Derler ki; "Bir cezaevi yönetiminin güçlülüğünün oranı koğuşlarda bulundurduğu ispiyoncu sayısı ile ölçülür." Şayet bu belirleme ışığında 33. Koğuşa bakarsak, idarenin politikası tek kelimeyle fiyaskodur. Çünkü tüm çabalara rağmen koğuş içinde böyle insanları kazanmayı becerememişti.
Sayfa 132Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.