Hayatın sonsuz gerçekliğinin karşısında, insan ruhunun en önemli kavramları nedir ki? Gökyüzünün zincirleri çözülmüş genişliği karşısında küçük bir bulut.
Manzarayı seyrederek hayatı düşündü; ve (hayat üstüne düşününce hep oldugu gibi) hüzünlendi. Yumuşak bir melankoli kapladı içini. Kadere karşı mücadelenin boşunalığını duydu, çünkü bunca çağdan ona miras kalan bilgelik yükü buydu.
Manzarayı seyrederek hayatı düşündü; ve (hayat üstüne düşününce hep olduğu gibi) hüzünlendi. Yumuşak bir melankoli kapladı içini. Kadere karşı mücadelenin boşunalığını duydu, çünkü bunca çağdan ona miras kalan bilgelik yükü buydu.
Aramızda yeni bir kuşak yetişiyor, yeni düşüncelerden, yeni ülkelerden etkilenen bir kuşak. Ciddi bir kuşak, bu yeni düşünceleri coşkuyla karşılıyor, ve yanlış yollara aktığında bile inanıyorum ki coşkusu içten. Ama bizler şüpheci, hatta deyim yerindeyse, düşüncenin eziyeti altında bir çağda yaşıyoruz: onun için bazen korkuyorum, iyi eğitim gören ve hatta fazla eğitim gören bu yeni kuşak, bir başka çağın sahip olduğu insanlık, konukseverlik ve sevecen mizah niteliklerinden yoksun kalır mı diye.