Dünden Bugüne Edep Geleneğimiz
Haluk Sena ArıDünden Bugüne Edep Geleneğimiz Gönderileri
Dünden Bugüne Edep Geleneğimiz kitaplarını, Dünden Bugüne Edep Geleneğimiz sözleri ve alıntılarını, Dünden Bugüne Edep Geleneğimiz yazarlarını, Dünden Bugüne Edep Geleneğimiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Âşık Yunus Emre ne güzel söylemiş;
''Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı
Yağ ile bal ede bir sözü.''
Sayfa 45 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Prof. Gaston Jezz adında bir araştırmacı, Osmanlı aile nizamı hakkında şöyle diyor: ''Ben Batılı bir aile hukuk profesörü olarak diyorum ki: Türk milletinin elinden aile nizamını alınız, geriye hiçbir şey kalmaz.'' Bir Batılı profesör, Osmanlı'nın sahip olduğu her şeyi aile hayatında görmektedir. Çünkü aile bir toplumun çekirdeğidir. Bir çocuk kişiliğini, sahip olduğu manevi değerleri, aile ortamında kazanmaktadır.
Sayfa 43 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
''Edep bir taç imiş nuru Hudâ'dan,
Giy o tacı emin ol her beladan''
Sayfa 40 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Hz. Câbir'den (radıyallahu anh) kaydettiği bir rivayette şöyle denir: ''Ebü'l-Heysem bir yemek hazırladı, Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) ve ashabını davet etti. Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) yemekten kalkınca,
''Kardeşinizi mükâfatlandırın!'' buyurdu.
Ashab, ''Mükâfatı da ne?'' diye sordular.
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), ''Kişinin evine girilip yemeği yendi, içeceği içildi mi ev sahibi için dua edilir. İşte bu onun mükâfatıdır'' cevabını verdi.''
Ebû Davud
Sayfa 39 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı aile düzeninde sofra âdâbına çok dikkat edilirdi. Ailenin bir sofra düzeni vardı. Aynı zamanda bütün aile fertlerinin sofrada aynı anda bulunması şarttı. Bugünkü gibi aklına gelen tabağı alıp televizyon karşısına geçip yiyemezdi. Herkesin sofrada bulunması şarttı. Yemeğe önce evin büyüğü başlardı. Yemekten önce mutlaka ''besmele'' çekilirdi.
Sayfa 34 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
''Tabiatı misafirden hoşlanmayan kimseden, Resûlullah Efendimiz de (sallallahu aleyhi vesellem) incinir.''
Sayfa 33 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Eski âdetlerimizi konuşurken benim en çok dikkatimi çeken husus insanların dilindeki güzellik. Küçük bir ikramda dahi teşekkür var. Bugün argo kelimelerin Türkçe'mizi istila etmesi, dilimizin güzelliklerini kaybettiriyor.
Sayfa 31 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Mesela su verildiğinde, ''Su gibi aziz ol'' diye dua ve temenniler ile teşekkür edilirdi. Genç biri su vermişse, ''Berhüdar ol oğlum'' ya da ''kızım'' gibi tatlı dil ve güler yüz ile dua ve temennilerde bulunulur, teşekkür edilirdi.
Sayfa 31 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Anadolu'da, ''Her geleni Hızır bil, her geceyi kadir bil'' sözü meşhurdur.
Sayfa 31 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
''Misafir, rızkı ile gelir, ev halkının günahlarının affına sebep olur.'' (İ.Sünni) hadis-i şerifini herkes bildiği için gelen kimseleri kimse gücendirmez. İade-i ziyaretin gecikmesi âdâba aykırıdır. En geç on, on beş gün içinde ziyaretler iade edilir. Böylece dostluklar devamlı tutulur.
Sayfa 30 - Eşik YayınlarıKitabı okudu