Sözler ve Alıntılar
Osmanlı Devleti’ni büyük yapan hususiyetlerden biri de, insanlara, ırklarına, dinlerine, dillerine renklerine bakmaksızın kabiliyetlerine göre değer verme anlayışıdır. Bir kişi gerçekten liyakatli ise anne babasının kimliği, dini anlayışı önemli değildir. Bu kişi alınır, itinayla okutulur, yetiştirilir ve gelebileceği en yüksek makama yükseltilir. Bu söylediklerimizin en güzel delillerinden birisi şüphesiz Mimar Sinan’dır.
Sayfa 76Kitabı okudu
Ne zaman şuurlu bir Macar'a Gülbaba'yı sorsanız, size, "Gül alırdı, gül satardı, gül kokardı." diye anlatırlar.
Sayfa 103
"Bu sefere(Bogdan), diger seferlerde oldugu gibi mehter getirilmis ama mehterin dev davullari olan kösler, en büyüklerinden secilmisti. Bunlara fil kösü denirdi ve ancak filler tasiyabilirdi. Bu kösleri kullanan kisiler, kulaklarini iyi koruyamazlarsa kulaklarindan kan bile gelebiliyordu. Katip Celebi, Karaboğdan Seferi'nde Romenlerin hayatlarinda ilk defa fil gordüklerinden bahsedecekir."
Sayfa 34Kitabı okudu
Çay hasta olunca içilir, siz Osmanlı torunu değil misiniz? Gerçek Osmanlılar kahve içer.
Sayfa 197Kitabı okudu
... Osmanlı'ya ısrarla bağlı kalmaya çalışan yegane toprak parçası Yemen olacaktır. 1920-23 döneminde Ankara' da TBMM'ne Yemen İmamı Yahya defalarca mektup yazacak ve, "Ben sizin Sana mebusunuzum bizi unutmayın!" diyecektir. Biz kendisine cevap bile vermesek de!
Sayfa 59
Devletin bekâsı söz konusu olduğunda devletin en kıymetli devlet adamına, bir padişahın gözbebeği evladına, bir padişaha da kıyılabilmektedir.
Osmanlı'nin bir diğer misyonu da halifeliği bünyesinde bulundurması dolayısıyla dünya Müslümanlarının hamiliği vazifesi idi.
Dünyanın neresinde bir mazlum varsa, nerede gözyaşı akiyorsa oraya yetismeyi arzu ediyordu.
Sayfa 25Kitabı okudu