“Kendi yazdıkları gibi kendi teorilerini de beğenmez Kamuran. Duruma göre, durduğu yere göre değişmektedir gerçek. Bir tarafı tutarken bir de bakmış, karşı fikir daha olası görünüyor. Gerçeği aramak, eleştirmekten bin kat zordur.”
Keyifle okunan, merak uyandıran üstelik bazı yerleri bir kedinin gözünden anlatılan bir metin var karşımızda. Sadece Kamuran’ın değil, tüm karakterlerin değer yargıları gelişigüzel olaylara göre şekil alıyor.
Ancak, kurgunun akıcılığı ve dilin sadeliği sayesinde suya damlatılan renkler giderek anlam kazanmaya başlıyor ve finalde ahenkli bir tablo oluşturuyor.
Başımıza geldiğinde nasıl davranacağımızın garantisi olmayan çelişkili olayları mercek altına yatırmış Ertaylan ve ortaya iç dünyamıza ayna tutan, kararlarımızı sorgulayan bir novella çıkmış.
Farklı üslubuyla okuru ilk sayfasından yakalıyor, hem gülümsetip hem düşündürtüyor. Son cümle tamamlandığında, başa dönüp tekrar okumak istetecek ender yapıtlardan biri Durduk Yere.