Ne kadar insan varsa o kadar dert vardı yeryüzünde.Her parmak izi,bir derde tekabül ediyordu adeta. Ve her derdin de boyutları farklıydı..Yoksulluk vardı ama ömür boyunca bir ev sahibi olamayana da yoksul deniyordu, ikinci bir elbsesi olmayana da..Tek çeşit yemekle karnını doyuran bir aileye de yoksul diyorduk, kuru bir ekmek bulamayana da..Hastalık vardı çeşit çeşit,şifası olan,olmayan..Şifası olduğu halde parasızlık yüzünden tedavi ettirilemeyen..Ölüm bile çeşit çeşitti yeryüzünde..Hayallerle uykuya dalıp da ertesi güne uyanamayan aileler vardı mesela,uygarlığın laneti olan kimyasal silahlar yüzünden..İşkenceler,katliamlar bile çeşit çeşitti..Düşündükçe kafası karışıyor,düşüncenin ağırlığıyla yastığa gömülüyordu iyice..Başkalarının derdine temas ettikçe dertleniyordu,kendi derdini unutuyor,başkalarının hayatına karışıyordu elinde olmadan..Sevdiği şairin mısraları dökülüyordu dudaklarından böyle terlediği anlarda..Yaşamak bizimçün dokunaklı bir şarkı değil ki..
.
.
.Yazarın ilk kitabı olmasına rağmen okurken bunu hiç hissetmedim..Altını çizdiğim çokca satır oldu..Samimi bir dille yazılan bir çırpıda okunan bu kitap herkese tavsiyemdir..Zaten bir kaç saatte okuyabileceğiniz günlük hayata bir mola vereceğiniz bir kitap