Yani biz bugün, İslam ülkeleri olarak, sadece kendi bunalımımızı yaşamakla kalmıyor, bizi içten kuşatmış Batı'nın bunalımını da yaşıyor, onunla da ta ruhumuzun derinliğinden sarılıyoruz.
Şunu bir tarih kuralı olarak söyleyebiliriz: bir inanç, bir düşünce, bir dünya görüşü, kitlelerin malı olduğu zaman, yaşayabilmek için, ya bir medeniyet olmak, bir medeniyet oluşturmak, ya da en azından, bir medeniyetle kaynaşmak zorundadır.
İslam, Hakikat Medeniyetidir;Hakikatinse, ilk insandan başlayarak özüyle insanlığa vahyedildiği(peygamberlere bildirilerek tüm insanlara ulaştırıldığı) esasını getirmiş değil midir İslam?
...Darwin'in hatası, geçmişe doğru düşünmekte. Eğer, nazariyesini geleceğe doğru işletseydi belki pek de yabana atılamazdı. Çünkü batı ideası, materyalizm doğrultusunda insanı maymuna indirgemek oldu.
Oysa ben ," ders"i, biraz daha farklı olarak anlıyorum. Bana göre "ders', kişinin kişiliğini kurma yolunda içine girdiği, tabiat ve toplum hayatının üstünde, ama onunla ilişkili özel bir yaşam biçimi ve birimidir; bir "hayat deneyi "dir.