Kişinin görünmekten memnun olmasıdır Özgüven. Yanlışıyla da görünmekten memnun olması, kötü bir hikayeyle de görünmekten memnun olmasıdır. Memnun olması ‘’ iyi ki böyle oldu…’’ demek değildir. “tamam da bu da benim yaşadığım bir deneyim sonuçta, elbette kabul edeceğim…” demesidir.
Bir şeyi bırakmaya en yakın olduğun zaman, bil ki ona en sıkı tutunduğun zamandır. Bir şeyi bırakmaya yakınsan eğer zihnin onu bırakmamak için savaşmaya, direnmeye başlayacaktır. İşini bırakmaya tam olarak yaklaştıysan veya bir bağımlılığı bırakmaya tam olarak yaklaştıysan zihnin o anda aynen şunu söyler sana. “Hayır bunu yapamazsın çünkü senin buna ihtiyacın var bunu bırakamazsın.” Zihnin en güçlü bağırdığı zaman vedalaşma ve değişim zamanlarıdır.
Zevk veren şeyler, insanı davet eder ama arif bir insan zevke değil iyi olana yönelir.
Yaşamında hep iyi olana yönel. Haz veren şeyler her zaman iyi olmayabilir ama iyi olandan zamanla haz almanın bir yolunu bulabilirsin.
Seninle henüz aradığın iletişimi kurmaya hazır olmayan birine zorla “beni duyacaksın!” demenin bir faydası yok. Bazen insanların seni duymamaları gerekir, o noktada geri adım atmayı öğrenmek lazımdır.
Yoga felsefesi der ki: İnsanın anlamı keşfettiği en büyük aracı bedenidir. Bedenimiz üzerine çalıştıkça, bedenimizdeki bilgeliği uyandırdıkça, varlığımızın anlamı da ortaya çıkmaya başlar. İnsan kendi anlamını ortaya çıkarmadığı sürece, yaşamı en iyi haliyle deneyimleyemez.
Milyarlarca insanın yapıp ettikleriyle bir yere doğru gidiyor dünya ve her nereye gidiyorsa da bütün yapıp etmelerin sonucu olarak olması gereken yere dosdoğru gidiyordur. Gitmemesi gereken bir yöne yönelmesi mümkün değildir. Fakat biz bütün bu yapıp etmelerin ne olduğunu hiç farketmedigimiz için başka sonuçlar yaşamak,başka bir akış deneyimlemek istiyoruz ki bu tam bir delilik aslında.