Yer yüzündeki tüm inanç sistemleri, belli bir toplumsal gelişmenin ürünüdür. Sihirsel inançtan dinlere geçişin tarihi; toplumsal aşamalarda sınıflara bölünmenin yani zengin-yoksul, yöneten yönetilen, ezen ezilen, efendi-köle, Tanrı-kul diye ayrışmanın tarihidir. Bu düzlemde, her dinin siyaseti de içerdiği rahatça söylenebilir.