Edebiyat Yaşamım
Maksim GorkiEdebiyat Yaşamım Sözleri ve Alıntıları
Edebiyat Yaşamım sözleri ve alıntılarını, Edebiyat Yaşamım kitap alıntılarını, Edebiyat Yaşamım en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Tolstoy
“Senin aklını anlayamıyorum. Çok karışık bir kafa seninki, ama yüreğin çok akıllı... Evet, akıllı bir yüreğin var.”
Kitapların önüme serdiği dünyanın tinsel zenginliği ve yenilikleriyle sevinçten başım dönmüştü önceleri. Onların bana insanlardan daha yakın, daha ilginç, daha yararlı olduğunu sandım; yanılmıyorsam, yaşamın gerçekliklerine kitapların penceresinden bakmak, gözlerimi kamaştırmış, körleştirmişti beni.
Sayfa 14 - payel
"Başka bir şey istemem,
Dünyada senden başka..."
Sayfa 145Kitabı okudu
Yararsız bilgi yoktur. Yapılan yanlışlardan, alınan yanlış kararlardan bile mutlaka bir şey öğrenilir.
Öyle acımasız, yabanıl ve öylesine kötülüklerle dolu
bir çevredeydim ki, yeni bir duygu gelişti yüreğimde: nefret.
Gerçekten de, çevremdeki yaşam boş şeylerle doluydu.
Düşünsene? Okuyorum ulan!
Sayfa 21 - payel
İnsanlar daha insanca yaşayabilirdi.
Kitapları seviniz; onlar, yaşamınızı daha çekilir hale sokacak, size dostça hizmet ederek, düşüncelerin, duyguların ve olguların dolaşık ve gürültülü karmaşasında yolunuzu bulmanıza yardım edecek, kendinize ve başkalarına saygı duymayı öğretecek, yüreği ve aklı, dünya ve insanlık sevgisiyle dolduracaktır.
Sayfa 25 - payel
Ruhumda, insanlara karşı, kim olursa olsun bütün insanlara karşı -okuduğum kitapların sayısı arttıkça derinleşen- bir ilgi doğdu. İnsan emeğine karşı saygı, onun huzursuz ruhuna karşı sevgi tomurcuklandı içimde. Yaşam, şimdi daha kolay, daha çekilir -bundan da öte- zevkli geliyordu bana. Yepyeni ve depderin bir anlamı vardı artık yaşamın.
Sayfa 25 - payel
"İyi de bir, kötü de; ölüm karşısında hiçbirinin ayncalığı yok."
...orada sevebileceğim kimse yoktu. Bu yüzden kitapları daha büyük bir bağlılıkla sever oldum.
Tolstoy
Gogol Dickens'ı okumamıştır bile. Ama sen gerçekten çok okumuşsun -dikkatli ol- çok okumak tehlikeli olabilir.
Seçerek ve anlayarak okumayı ilk öğrendiğimde on dört yaşlarındaydım. Artık, bir kitabın yalnız konusu değil, anlatılan olayların -az ya da çok- ilginç gelişmeleri de benim için çekici olmaya başlamıştı. Betimlemelerin güzelliğinden tat almaya, öykünün kadın ve erkek kahramanları üzerine düşünmeye, yazarın amaçları konusunda belli belirsiz yargılara varmaya ve kitaplarda sözü edilenlerle, yaşantının getirdikleri arasındaki ayrımları sezmeye ve bunlardan ürkmeye başlamıştım o yaşlarda.
Sayfa 11 - payel