‘Bir insanın nerede, ne zaman ve nasıl olursa olsun, ne yaptığının analitik geometri esaslarına göre açıklanmasına giriş’ adını verdiği sistemi buldum.
Acaba sinüsü müyoksa kosinüsü mü daha çok seviyorum diye öyle bir açmaza düştüm ki,sonunda ikisinin de karesini aldım; gene bir neticeye varamadım. Bir de,‘Hayatın Koordinatları’ meselesi beni çok yoruyor.”
Duygularını ifade edebilmek için bakkal, bakkal gibi, bahçıvan da
bahçıvan gibi düşünebilseler; kendilerine yakışacak bir ifade coşkunluğuna
kavuşacak zamanı bulabilselerdi; bütün şehir, gereksiz edebiyattan temizlenmiş
olurdu.
“Yaşasın papatyalar; canım papatyalar. Seviyorum sizleri. Sizler ki bütün kış,
toprağın altında, yalnız bizi düşünürsünüz ve ilkbaharda hemen seriliverirsiniz
ayaklarımızın altına. Canımlarım benim.
O zamanlar, henüz, Olric yoktu; hava raporları da günlük bültenlerden sonra
okunmuyordu. Henüz durum, bugünkü gibi açık ve seçik, bir bakıma da belirsiz
değildi.