Birinci kitaba bayılmıştım, ikinci kitap ondan da iyi çıktı... Taylan Kara; postmodern roman, piyasa edebiyatı ve modern gericilik arasındaki ilişkiyi günlük hayatta çok duyduğumuz cümlelerin, klişelerin ve ezberlerin analizi üzerinden acımasızca gözümüze sokuyor! Acımasızca diyorum çünkü sevdiğimiz yazarlar, sevdiğimiz dergiler ve sevdiğimiz "düşünürlerin"; AKP gericiliği, şeriat ve yobazlığın yürüdüğü patikaları, sevdiğimiz cümleler, her gün kullandığımız ve çok mattah zannettiğimiz fikirlerle inşa edişini izleyince sarsılıyor insan... "Öteki" kelimesi, "hepimiz suçluyuz" saçma klişesi, "hoşgörü" tuzağı, ve şiir-sanat-roman camiasının kofluğundan temellenen; aklı, bilimi, rasyonaliteyi, eleştiriyi, aydınlanmayı reddeden bir yobazlık çağına nasıl girdik? Naif ruhların, mağdur ve alıngan hassasiyeti nasıl bir zorbalık çağına kapıyı açıyor? Taylan Kara okuyun, düşünmeye ve eleştirilmeye cüret edin ;)