Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edmund Husserl Felsefesinde Mantık

Ahmet İnam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Husserl’in felsefeye başladığı yıllarda, bilim ve felsefe dünyasına egemen olan çeşitli psikolojik çalışmaların olduğunu görüyoruz. Husserl için bu çalışmalar bir düşünce "kaos"unun belirtisi oluyordu. Nitekim, Husserl’in Log. Unt.I'le başlayan psikolojiye olan güvensizliğinde, psikolojinin kendi sınırını aşan görüşlerinden yakınır. Brentano, Psychologie votn etnpririschen Standpunkt adlı yapıtında "deney benim tek öğretmenimdir”, diyor. Buna karşın, "deney"den anladığı, Husserl’de de örneğini gördüğümüz "ideal görü"yü içine alan çok geniş kapsamlı bir kavramdır. Husserl, hocası Brenteno’dan psikolojinin geniş açıdan, "ideal açıdan" ele alınmasını da öğrenmiş olabilir. Belki de, matematikle uğraşmaktan kaynaklandığını düşünebileceğimiz psişik olana "ideal" açıdan yaklaşma anlayışı, felsefede biricik öğretmeni olarak nitelendirdiği Brentano’dan edindiği görüşler olabilir.
Anladınız mı? Anlayan bana bi' açıklasın..
Mantık, "ben"e dayanıyorsa, "ben" psikolojinin konusu olduğundan, psikolojiye dayanması gerekmez mi? Böyle bir soruya Husserl'in verdiği yanıt "kesinlikle hayır”dır.* Ayrıca mantık, "deney"e, "dünya"ya dayanıyorsa, olgusal olana dayanması gerekmez mi? Bu sorunun da Husserl'ce yanıtı olumsuzdur. Mantığın fenomenolojide ilginç bulunabilecek önemi de buradan geliyor. Mantığın fenomenolojideki yeri, fenomenolojinin yapısını aydınlatmaya yardımcı olabilir. Fenomenoloji, "ben"e, "dünya"ya, "deney"e dayanacak ama olgusal olana dayanmayacaktır. Husserl, olgusal olanı fenomenolojinin yöntemiyle arıtacak, fenomenolojiye mal ederek, fenomenolojiyi oluşturacaktır.
Reklam
Felsefe, Psikoloji, Deneyselcilik
Psikoloji akıla dayanacağına, bütün bilimleri temellendiren fenomenolojiye dayanacağına, fiziğe, fizyolojiye, Husserl'in son yazılarında kullandığı deyimle "antropoloji"ye dayanıyor. Böylece, Husserl'in eleştirilerini özetlersek: a) Psikoloji, belirsiz, kesin olmayan, deneylerin, nesnel zaman içinde gelip geçiciliğine bağlı, rastlantısal genellemeler dayanıyor. b) Temelleri, sağlam öndayanakları (Voraussetzungen) olmadığı için, bilimsel değeri düşüyor. c) Görecelik (Relativismus) yanlışı içindedir. Psişik olguları, kendileri açıklanmaya zorunlu başka psişik, fizyolojik olgulara dayandırarak açıklıyor. d) Kuşkuculuğa saplanıyor. Deneylerin ötesinde olana karşı kuşku duyuyor. İdeal olanı göremiyor, oysa, bütün kuşkuculuk görüşleri saçmadır. Kendi savını kendi yok eder. e) Psikoloji kendi alanını aşıp, felsefeyi ve mantığı temellendirmeye kalkabiliyor. (Örneğin, Brenteno'nun Stumpf'un, Spencer'in çabaları)
Çalışmanın Amacı
Fenomenolojide mantığın yerini araştırmak, çalışmacıyı özellikle şu sorularla karşı karşıya bırakıyor: a) Husserl’in felsefede amacı ne idi? Hangi sorulara yanıt getirebilmek amacı ile fenomenolojiyi geliştirmeye çabaladı? b) Husserl, fenomenolojinin temellerini atmaya çalışırken mantığa ne gibi görevler yüklüyordu? c) Bu görevlerin fenomenolojinin temel sorunları çözebilmede önemleri neydi? d) Geleneksel anlamıyla mantık, fenomenolojide üstüne düşen ödevi yerine getirebiliyor muydu? Getiremiyorsa eksik ve yanlışları ne idi? e) Husserl’ce geleneksel mantığa karşı yürütülen sürekli irdeleme ve eleştirmelerle geliştirilmeye çalışılan "yeni mantık", "fenomenolojik mantık”, fenomenolojiye ne yönde katkıda bulunuyordu? Bu katkının fenomenolojiyi anlamada önemi neydi?
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.