Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efendi Devletten Demokratik Topluma

Ali Koç

En Eski Efendi Devletten Demokratik Topluma Gönderileri

En Eski Efendi Devletten Demokratik Topluma kitaplarını, en eski Efendi Devletten Demokratik Topluma sözleri ve alıntılarını, en eski Efendi Devletten Demokratik Topluma yazarlarını, en eski Efendi Devletten Demokratik Topluma yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tavandan sevgili olurmuş adama. Bazen evlenirsin onunla, "Evet!" diye haykırırısın içinden sessizce. En çok sevilendir aslında tavan; rengi, şekli, boyu ne olursa olsun herkes aynı görür onu. Hatta boydan boya çatlak bile olsa. Ses kesilir, baş başa kalırsın onunla, en romantik bakışmalar ona ait, en baskın, en huzursuz kalp atışları ise onun eseridir
Anbeandergi.com
·
Puan vermedi
Devlet mefhumunu kronolojik olarak neolotik dönemden günümüze kadar evrimini ve birey-topluma etkisini güzel bir şekilde analiz ediyor. Tabir caizse iğdiş ediyor. Ve Bu güne kadar devletin erkinin daha az himaye edebildiği periferlerde ( köy ve kasabalarda) baskın güç olmasa da yerel olarak kendini idame ettirebilmiş demokratik yerel yönetimlerin, dünyanın gelecekteki sosyal yaşam biçimi olacağını da kaçınılmaz son olarak görüyor. Demokratik Konfederalizm... incelenmeye değer ve gözardı edilmemesi gereken bir kitap. Ama kitabı okurken önyargılarınızdan kendinizi azad etmeye çalışmanızı tavsiye ederim.
Efendi Devletten Demokratik Topluma
Efendi Devletten Demokratik ToplumaAli Koç · Aram Yayıncılık · 200012 okunma
Reklam
Bir sistem, toplum ya da iktidar aygıtı önce ideolojide kurulıur. İdeolojide kurulmayan olguların toplumda yaşamsı, benimsenmesi çok zordur. O nedenle üst sınıf ve devlet inşa edilirken, önce ideolojik karşılığı yaratılır. Bunda başarılı olanlar tarih sahnesinde yer alırlar. Devlet aygıtı ve onun iktidar gücü üst sınıf, her zaman toplumu ideolojik açıdan bombardımana tabi tutar. Bunun için çeşitli aygıtlar kullanılır. Lous Althusser, 'İdeoloji ve devletin ideolojik aygıtları' isimli çalışmasında söz konusu ideolojik aygıtların günümüzde kullanılmasını sıralar: Dinsel ideolojik aygıtlar ( kilise, cami vb.), öğrenimsel ideolojik aygıtlar ( özel ve devlet okulları, üniversiteler vb. ), Aile ve Hukiki ideolojik aygıtlar, siyasal ideolojik aygıtlar (partiler,meclis vb.), Sendikalar, haberleşme-iletişim ideolojik aygıtlar (radyo, tv vb.), kültürel idelojik aygıtlar (edebiyat, sanat, spor vb.).
Din, devletin genidir. Devlet teolojiye dayanıyor ve zigguratlar devletin döl yatağıdır.
Devlet bir sömürü aracıdır. İhtiyaç fazlası üretimin oluşmasıyla birlikte, kimi kesimlerin bir biçimde buna el koyma çabası da gelişir. Sömürü ile devletin doğuşu atbaşı gitmiştir.
Devlet cinsiyetçidir. Eril bir sistemdir. Ataerkil ideolojiye dayanır devletin saç yağı olan; sınıf, iktidar, sömürü, askerlik, kurumlaşmış yönetim gibi olgular, erkeğin kadın üzerindeki hakimiyetiyle birlikte gelişmiştir. Kadın, erkek karşısında güç kaybettikçe; hâkimiyet ilişkileri ve devlet iktidarı daha da pekimiştir. Tanrı Marduk'un, Tanrıça Tiamat'ı yenmesiyle, devletin oluşumunun aynı döneme denk gelmesi tesadüf olmasa gerek.
Reklam
Toplum sınıfsal ayrımlara uğramaksızın devlet gelişmez. Devlet, doğası gereği toplumu statülere böler. Toplumda oluşan sınıflaşmayla birlikte; ideolojik ekonomik ve askeri gücü elinde bulunduran üst sınıf, kendisini devletin sahibi ilan ederek tüm toplumu yönetmeye başlar. Kutsal soy, hanedan vb. sınıflandırmalarla Tanrısal bir meşruluk kazandırır kendisine. Böylece iktidarın sonsuza kadar süreceğini, bunun bir kader olduğunu topluma enjekte etmeye çalışır.
İktidar, toplumsal değer birikimine (artı- değer yoğunluğu boşta olmak üzere, toplumların bin bir emekle biriktirdiklerine) zorla el koyma ve sömürme faaliyetidir.
Zaten kadın yaşamda geriletip, anaerkil kültürün egemenliği ortadan kaldırılmasaydı, ne toplum sınıflara ayrıştırabilirdi, ne de devlet oluşturulabilirdi. Kadın eksenli kültürün dayanışmacı niteliğinin, devletin ve sınıfların üzerinde yükseldiği artı ürünün kimi eller de birikmesine hoşgörüyle yaklaşmadığı, ayıplayan, suç sayan bir ahlakı yapılanmaya sahip olduğunu daha önce görmüştük. O nedenle, ataerkil kültürün sınıflı-hiyerarşik ve hegomonik devletçi toplumunun geliştirilmesi için öncelikle kadına ve anaerkil kültüre saldırılması gerekiyordu.
Reklam
Nasıl Tanrılar evrendeki her şeyi yönlendiren efendilerse, üst sınıf da geriye kalan insanların efendileri olacaktır. Bunda şaşılacak ya da karşı çıkılacak bir şey yoktu. Tanrı düzeniydi ve insanlara düşen görev bu, Tanrısal yasalara boyun eğmekti! Buna isyan etmek, hizmetkâr olan insanların yapacağı bir şey olamazdı. Günahtı ve cezası, cehennem ateşinde cayır cayır yanmaktı!
Cennet ve cehennem kavramlarının, kölecilikle birlikte ortaya çıkmasına şaşmamak gerekir. Tanrıların yasalarına boyun eğenler cennete gideceklerdir. İnsanlar, ölümlüler dünyasında cennete gidebileceklerdir. Oysa üst sınıf, bu dünyada cennette yaşamaktaydı. Çünkü onların soyu Tanrılara dayanıyordu ve Tanrılar gibi yaşamak onların işiydi!
Tanri kavramının anlamı, soyutlanan ve merkezileşen devlettir.
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.