Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efendi Hazretleri ve Clark

Şinasi Türmüş

Efendi Hazretleri ve Clark Gönderileri

Efendi Hazretleri ve Clark kitaplarını, Efendi Hazretleri ve Clark sözleri ve alıntılarını, Efendi Hazretleri ve Clark yazarlarını, Efendi Hazretleri ve Clark yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
...medeniyet yeni bir salgın hastalığa yavaş yavaş, sindire sindire, gizli gizli yakalanıyordu, bu hastalık eski çağlardaki gibi fizyolojik değildi ve kimseyi ölüme de götürmüyordu ama etkide bulunduğu çevre açısından onlardan daha ileri ve etkin olduğu rahatlıkla söylenebilirdi. Bu hastalığın adı aynılaşmaydı.
Üst üste gelen bilimsel ilerlemeler, devletlerin hem şeklini hem fikir dünyasını değişime uğratıyordu.
Reklam
...sistemler ölümlüdür, sistemler hep değişmiştir
...savaşlar ilginçtir ki; toplumları etkileyen ve yönlendiren motivasyon araçları oluyordu, aynı devletin içindeki vatandaşlar birbirlerine aidiyet duygusuyla bağlanıyor ve rakip devletin insanlarını düşman olarak algılıyordu.
Sonuç olarak bu savaşlar hem toplumu geliştirip hem de gerileterek çelişik bir durum oluşturuyordu. Bilim adamları krallardan maddi yardım alarak yeni fikirler, yeni yaratılar meydana getiriyor; aynı bilim adamları yine bu savaşlarda hayatlarını kaybediyor, kütüphaneler yakılıyor, kültür ve bilimle ilgili kurumlar yerle bir ediliyordu.
Başta dağınık kabileler halinde yaşayan toplum, bunun düzeni sağlayamayacağını anlayarak devlet denen olguyu ortaya çıkardılar.
Reklam
Artık halk yaşadığı evrene daha farklı ve iyimser bir gözle bakıyordu. O zamanlar yapılan icatlar, günümüze kadar ilerleyecek olan yeni bir çağın müjdecisiydiler.
Birbiriyle alakasız olan tesadüfi öğeler, onların üstlerinde olan bir akıl, bir güç tarafından yönetilip, bunların birleştirilmesinden bir vücut oluşturulabilir mi, bir sistem olabilir, bunlar bir anlam kazanabilir mi? Evrenin önemli gizemlerinden biri de bu olsa gerek.
Bu bir gölge oyunudur ve insanlar sırtlarını dönmeyi ne düşünürler, ne de bunu yapabilecek güçte ve çalışkanlıkta, tembellikten uzak bir vücuda sahiptirler.
Derler ki, olayları çarpıtmak, yanında bu olaya tanıklık etmiş başka kimse yoksa mümkündür; fakat olguları çarpıtmak herkesin gözlerinin önündeyken bile daha mümkündür ve zevklidir.
Reklam
…insanlar somut bir vücuda bürünmemiş ve yine somut bir yaptırım olarak başgöstermemiş tehditlerden o kadar da korkmazlar, tıpkı dinlerde kendini gösterdiği gibi, o kadar inananı olmasına rağmen hiçbir dinin inananları o dinin getirdiği yasakları çiğnemede sakınca görmemişlerdir,…
Sayfa 108Kitabı okudu
Çünkü bazen en üst olmak, en bağımlı olmak olabiliyor.
Benim öğrenmek istediğim,bulmaya çalıştığım şey birkaç felsefi,edebi veya siyasi teorinin tamamen tatmin edici açıklaması değildi.Belki tuhaf görünecek ama benim bulmaya çalıştığım,merak ettiğim şey her şeyin bilgisi “her şeyin teorisiydi”.
Eğer yapığımız iyiliklerin karşılığını verecek bir hareketlilik şu ana kadar yaşanmamışsa,kuralları çiğnediğimiz zamanları da görmeyecek ,dolayısıyla da müdahale etmeyeceklerdi.
Hayat tutkuydu,her şey ondan doğmuştu ve her şey ona dönmeliydi.Evren bu sebep üzerine kurulmuştu,her şeyin temeliydi bu,nesnenin en küçük parçacığıydı,atomlar hareketini bu temel üzerine yapardı,hayvanlar avını bu yüzden gerçekleştirirdi,bitkiler güzelliğini,kokusunu ona borçluydu.İnsanın atası buydu,bugün doğmamızın,çoğalmamızın,yayılmamızın sebebi buydu,tüm medeniyet tutku üzerine kurulmuştu.Tutkudan uzaklaştıkça yolumuzu,kendimizi,benliğimizi kaybederdik ve ancak tekrar yolumuzu bulmamıza yardım edecek yegane gece feneri de buydu.Bu açlık,mide ağrısı,baş dönmesi ve onun getirdiği,çelişik gibi görünse de,güç ,her şeyi yaratan buydu.Geriye kalan her şey bu tutku denilen kaynağın,ağacın,yayılmış,açılmış;ama asla ağacın kendisi kadar güçlü olamayacak cılız dallarıydı.
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.