Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şinasi Türmüş

Şinasi TürmüşHiçbir Şey Anlamadım yazarı
Yazar
8.6/10
17 Kişi
72
Okunma
13
Beğeni
4.807
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Türk Yazar

Okurlar

13 okur beğendi.
72 okur okudu.
1 okur okuyor.
404 okur okuyacak.
4 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hiç kalkasım yok, beynimin içindeki bu monolog hoşuma gidiyor.
Arka fonda Carlos Gardel’in Por Una Cabeza’sı, denizleri geçip bu coğrafyada bir kafede çalıyor, dünya vatandaşı olmak güzel şey.
Reklam
Örneğin acının, yoksulluğun, sefaletin, ölümün ve bu buna benzer tüm kötülüklerin olmadığı bir dünya hayal edelim. Açlık mı? Yok, herkes rahatlıkla istediğini yiyip içebilmekte, çok güzel yerlerde barınabilmekte. Aşk acısı? Yok, herkes istediği kişiyle beraber olabilmekte. Kimse kimseyi kıskanmıyor, herkes birbirinin iyiliğini düşünüyor. Her şey dört dörtlük. Hatta öyle ki birbirimize iyilik yapmaya bile gerek yok, kıskançlık olmadığı için aşkın da tadı çıkmıyor. Çalışma yok, dert yok tasa yok… Böyle bir dünya bizde duygu denilen bir şey bırakmazdı sanırım. Yüzyılların getirdiği kültür, uygarlık, edebiyat, felsefe çöp olup giderdi. Özlem, aşk, hüzün ve belki de huzur, mutluluk törpülenir hatta biterdi. Eğer evren bir simülasyonsa, bu simülasyonun kodlarında büyük bir kargaşa çıkardı, arıza çıkar ve bir müddet sonra simülasyon yok olurdu. Yani işin ironik tarafı tam hedeflenen mükemmeliyete varınca mevcudiyet ortadan kalkardı. Yüzyıllar boyunca özlenen, hedeflenen o kutsal gün aslında her şeyin bittiği günle aynı.
Ah Spinoza, ah Sokrates, ah teodiseci Leibniz; evinizden çıkmayın ve olabildiğince katışıksız, saf, olması gerektiği gibi bir ahlak teorisi geliştirin. Gerçek hayatın böyle olmadığını bilin ama gerçek hayat kimin umurunda,
Şu sorgulayan yapımız yok mu hem her şeyi en güzel yapan şey hem de en büyük lanetimiz. Yetmiyor, hiçbir şey bize yetmiyor. Hayatın sırrını öğrensek, daha fazlasını isteriz. Bizim zihnimizin öyküsü bitmiyor. Sona geliyoruz, duvarı görüyoruz ama hemen duvarın ardını merak ediyoruz. Bu yüzden, bu sorgulama yüzünden daima anlamsızlığa mahkûm olacağız ama aynı zamanda macera hiç bitmeyeceği için kanımız kaynamaya devam edecek. Bu yüzden Camus’un öne sürdüğü gibi hayatı anlamsız kılan ölüm ya da doğanın kayıtsızlığı değil, bu sorgulama yeteneğimiz.
Halley Dergisi için verdiğim röportaj “Ağızdan çıkan her kelime düşüncenin değerinden kaybettiriyor.” Bu sözünüz beni çok etkiledi. Açıklamanızı rica edebilir miyim? Düşünce ve duyguların muazzamlığından mı yoksa dilin yetkin olamayışından mı bilmiyorum ama birçok duygu ve düşüncemizi anlatabilecek bir lisan bulunmadı henüz. Ve açıkçası böyle olması güzel de çünkü bazı şeyler hep gizemli kalmalı onları güzel yapan bu; hayatın güzelliği onun gizemli ve yoğunluğunun aktarılamayışı oluşunda. Aksi halde netlik, aktarılış çoğu şeyde anlam bırakmazdı. Böyle bir durumda kitapta bahsettiğim gibi hepimiz toplanıp boş boş gökyüzüne bakar olurduk. Bir de şöyle bir durum var; içinde bir duygu yoğunluğu hissediyorsun bunu dile ya da kaleme dökmek istiyorsun fakat kurduğun her kelime o duygu ya da düşüncenin değerinden kaybettiriyor. Kastettiğim bu değildi diyorsun fakat kuracağın her yeni tanımlama seni daha da bocalatıyor. Çünkü içimizdeki yoğunluk kelimelerin çok ötesinde; o bizim biz olduğumuz yer, bizim mahremimiz. Onunla iyiyiz ve belki de varız, aktarılmaması daha güzel. röportajın tamamı için: halleydergisi.com
Hiçbir Şey Anlamadım
Hiçbir Şey Anlamadım
Edebiyathaberin kitabım için yazdığı tanıtım yazısı
Islak imzalar, çekilen kredilere, yeni alınan arabaların, evlerin sözleşmelerinin altına atılıyor. Ayrıca kredi kartlarımızı bize büyük kolaylık göstererek tüm gizli bilgilerimizle rahatça alışveriş yapabilmemiz için saklayan internet alışveriş siteleri de var. Büyük kolaylık! Bir yandan Rusya’nın vurduğu sivil sayısını ‘cepten’ takip ederken diğer yandan haberin ayrıntıları başladığında ekranı kaydırıp attığımız story’ye kaç kişinin baktığını da görebiliyoruz. Hayat bir şovsa elbette yola devam! Zaten attığımız tweet’lerle dünya haline tavrımızı koyuyoruz. Daha ne? Birbirimizi kandırmayalım. Tam da bu şekilde yaşıyoruz. İşin içinde “insan bu, alışır” kolaycılığının doğruluğu da var şüphesiz ama hepimiz birer seyirciyiz. Şinasi Türmüş’ün Velespit Yayınları etiketiyle yayınlanan Hiçbir Şey Anlamadım kitabı, işte günümüz insanının hayata karşı bu ‘seyirci olma’ halini anlatıyor.  Hiçbir Şey Anlamadım, eylemsizliği eylem haline getirmiş, dünyadaki önü alınamayan gidişatın farkında olan, üzerine düşünen, kafa patlatan ama tek hareket hali yürüyüş olan bir adamın, belki de senin, benim, onun, hepimizin, ‘kavanozdaki beyin’lerin hikayesi.  Yazının tamamı için: google.com/url?sa=t&source...
Hiçbir Şey Anlamadım
Hiçbir Şey Anlamadım
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
80 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta doktora tezini yazmaya çalışan fakat bir türlü buna başlayamayan Mehmet'in hikayesini anlattım. Yalnızlığı fazlasıyla seven Mehmet hayatı yaşamak yerine izlemeyi tercih ediyor ve bu durumundan da şikayetçi değil hatta hoşnut. Kitapta Mehmet'in evdeki ve meşhur yürüyüşlerindeki duygu ve düşüncelerine tanık oluyoruz. Aşk, felsefe, edebiyat, ahlak, adalet gibi konu ve kavramları sürekli düşünen Mehmet kitabın ilerleyen sayfalarında ünlü aktris Rachel Weisz'e benzettiği bir kıza aşık oluyor. Kitabı birçok kişiye okuttum ve açıkçası çok beğenildi; akıcı, dolu dolu bulundu genellikle. Mehmet'i çok orijinal bulan da oldu, kendiyle özdeşleştiren de. Okumanızı isterim; sizin için farklı bir deneyim olacağını düşünüyor, beğeneceğinize inanıyor ve umuyorum.
Hiçbir Şey Anlamadım
Hiçbir Şey AnlamadımŞinasi Türmüş · Velespit Yayınları · 202267 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap ağzından çıkan her kelimenin düşüncenin değerinden kaybettirdigini düşünen, odasında kendi kabuğuna çekilip inzivada yaşayınca şarj olup insan içine çıkınca yavaş yavaş şarjı azalmaya başlayan, on dakikada bir duygu durumu değişen, çocukluktaki ruh halimizin büyüklere monte edilmesinin hayalini kuran, en çok sevdiği etkinlik hiçbir şey
Hiçbir Şey Anlamadım
Hiçbir Şey AnlamadımŞinasi Türmüş · Velespit Yayınları · 202267 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Şinasi Türmüş'ün bu kitabı oldukça iyi bir eser. Okuması keyifli, düşündürücü. Tam anlamıyla bir roman mı bilmiyorum. Ancak edebiyatla olan teması yer yer mizahını da baharat gibi ekleyerek sürüp giden, diğer öykülerinde de var olduğunu gördüğüm o merak, anlama duygusunun peşine kapılmış bir insan üzerinden yazarın kendi meselelerinin,
Hiçbir Şey Anlamadım
Hiçbir Şey AnlamadımŞinasi Türmüş · Velespit Yayınları · 202267 okunma