Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Efendimiz'in Bir Günü

Abdulhakim Yüce

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Hz. Âişe Validemiz, Efendimizle yeni evlenmişti. Eşinin kendisini sevip sevmediğini merak etmekteydi. Ya da ne kadar ve nasıl sevdiğini... Bu düşüncesini Hz. Peygamberle (sallallahu aleyhi ve sellem) konuşmadan edemedi ve: —Ey Allah'ın Resûlü, beni seviyor musun, diye sordu. —Evet, yâ Âişe tabi seviyorum, cevabını aldı. Hz. Âişe, fazlasını da merak ediyordu. Acaba nasıl seviyordu? Hemen sordu: —Beni nasıl seviyorsun? Peygamberimiz sevgi şeklini tanımladı eşine: —Kördüğüm gibi. Bu cevap Hz Âişe'yi çok sevindirdi. Çünkü kör düğüm açılmazdı. Açılmayan, bitmeyen sırlı bir sevgi demekti. Alacağı cevap onu çok mutlu ettiği için, Hz. Âişe kadınca bir ihtiyaçla sık sık sorardı: —Ey Allah'ın Resûlü, kördüğüm ne âlemde? Peygamberimiz, her defasında sevgili eşini memnun eden cevabı verirdi: —İlk günkü gibi..."
Sayfa 93
“Kolaylaştırın, güçleştirmeyin, müjdeleyin, korkutup nefret ettirmeyin.”
Reklam
“Kalplerin kilitleri, günahtan, dünya sevgisinden, uzun gafletten, hırstan, övülmeğe düşkün olmaktan ötürü kalplere çöken paslardır.”
İbadet hålkasından hemen sonra tam bir ilim ve irfan halkası kurulurdu.
Dünyayı Elinin Tersiyle Geri Çevirmesi
İbn Abbas anlatıyor: "Bir gün, Safa Tepesi'nde bulunan Allah Rasulü'nün yanına Hz. Cibril geldi. Efendimiz, Cibril'e: - Ya Cibril, seni hak ve hakikat ile gönderen Allah'a yemin ederim ki Muhammed'in evinde ne azıcık un ne de çorba var, dedi. Allah Rasulü daha sözünü bitirmeden, gökten büyük bir gürültü koptu. Allah Rasulü korktu ve Cibril'e: - Allah kıyametin kopmasını mı emretti acaba, diye sordu. Cibril, - Hayır, öyle bir emir yok; sadece İsrafil'e emretti. İsrafil, az evvelki sözlerini duydu da onun için indi, dedi. İsrafil, Rasulü Ekrem'in yanına geldi ve - Allah senin sözlerinin üzerine, beni yeryüzü hazinelerinin bütün anahtarlarıyla sana gönderdi. Eğer istersen, şu Mekke dağını altın, gümüş, yakut ve zümrüde dönüştürmemi emretti. Sen kral bir peygamber mi yoksa kul peygamber mi olmak istersin, diye sordu. O esnada Hz. Cibril, Efendimize mütevazı olmasını işaret ediyordu. Efendimiz cevabını verdi: "Kul bir peygamber olmak isterim." Bu cümleyi, üç kere tekrar etti. (Beyhakî, Sünen, VII, 49.) Bir başka rivayette ise Efendimiz: "Bir meleğin gelerek 'Ya Muhammed! Rabbinin selamı var: Dilersen şu Mekke ovasını altın yapayım' demesine mukabil 'Hayır ya Rabbi, istemem; bir gün karnımı doyurayım ki sana şükredeyim; bir gün de aç kalayım ki senin lütfun ve keremin için sana dua dua yalvarayım.' buyurmuştur." (el-Hindî, Kenzu'l-Ummâl, VII,344.)
Sayfa 147
""Kim bir çocuğa Buraya gel sana bir şey vereceğim Der de sonra vermezse Onun için bir yalan günahı yazılır. ""
Sayfa 106 - IşıkKitabı okudu
Reklam
“Bu itibarla da O’nu bilenler, O’nun karşısında sadece susar ve O’nu dinlerdi.”
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.