Arendiya ormanından gelen saf serf delikanlısı kavalını çalıyordu. Kederli bir ezgiydi çaldığı, ama hüznü bile göklere yükseltiyordu dinleyeni. Çocuk savaşı anlayamıyordu, o yüzden kimse farketmeden uzaklaşıp gitmişti. Şimdi çayırlık tepede, sıcak sabah güneşi altında oturmuş, ruhunu kavalına döküyordu.