Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bütün Eserleri 11

Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek

Halikarnas Balıkçısı

Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek Gönderileri

Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek kitaplarını, Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek sözleri ve alıntılarını, Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek yazarlarını, Ege'den Denize Bırakılmış Bir Çiçek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bağrımdaki insan gönlü imkanını bulaydı, değil dalın duvarı aşan kolunu, fakat gökte Samanyolunca yürür, ceplerime, üst başıma, avuç avuç yıldız doldurur, saçlarıma çöp çöp Samanyolunun ışıklarını takarak kainat tavanının bütün parıltılarıyla beraber ayakucuna düşerdim"
Reklam
"Hani uçurumun kenarında, onun çekiciliğini duyar da insan korkuyla arkaya irkilir, tam da öyle.."
Nasıl güzel tasvir etmiş..
"Kuşlar dünyası, ışık ve türkü dünyasıdır. Hepsi güneşle yaşar ve güneşi arar. Birçokları, güneş ışınlarını kanatlarına takınırlar. Işığı içlerine alarak, onu türküye çevirirler. Güneşi şafakta türkülerle karşılarlar. Öğleyi türküleriyle selamlarlar, akşamları türküleriyle uğurlarlar. Kendileri mavi özgürlüklerde uçan birer türküdürler. Yeryüzünü, kanatlanmış türkülerle donatırlar. Güneş ve ışık peşinde; gurbetten gurbete, ülkeden ülkeye uçup giden, uçup gelen kanatlı türküler..."
Düşsüz bir uyku ..
"Ölümden herkes sakınır, ürker, fakat hayatın yolculuktan sonra aranılanı hep düşsüz bir uyku değil midir?.."
Reklam
Kahkaha attım:)) Balıkçı alemsin ya:) ruhun şad olsun.
Ne var ki, ilçede müzikten anlayan yoktu. Ben , Cüce Hasan'a; "Nasıl çalışıyorsunuz?" diye sorduğumda, şu karşılığı verdi: "A canım, ben şeherde gördüydüm. Biz de uyduruveriyoruz. Birlikte bağdaşıp, birbirimize göz kulak oluyoruz. Uzun Süleyman 'cıyak' etti miydi, davulcu Davut, davula iki tokmak çalarak gürletiyor, işte o zaman ben de bu mereti dört kere zortlatıyorum..."
"Ah şu insanlar... Birbirlerine değer verirken hep baş ve beyni göz önüne alırlardı.."
Hakikaten öyle..
"Şurası gün gibi ortada ki, tarihin insanları, tiyatroların çok güzel manzaralı bir yerde kurulmasına dikkat ediyorlardı..."
"Yediadalar bir tuzağa, bir güzellik pususuna benzerler. İnsan, aralarına dalmayınca onların ne olduklarını kestiremez. Güzellik öylesine dengede ve öylesine çok ki; başka bir yerde herhangi bir başkasını özlemek, mutlaka bundan daha az bir şey istemektir... Bunların günü, şafağı, gurubu, gecesi nurla, renkle, sevgiyle, ayrı ayrı özenilerek yaratılmış bir başeserdir.."
Reklam
Balıkçı hele bir de şimdilerde estetiğin geldiği durumu bir görseydin..
". İnsanların burnunun biçimini, dudağının rengini, kirpiklerinin durumunu; üst baş ve yüz gözlerin nasıl olması gerektiğini, şimdi ancak gözü kaparozda (yolsuz gelirde) olan ticaret kurumları saptıyorlar. "
"Yaşam öyledir ki; birlikte yaratılan, yaşayan ve büyüyenler birbirlerini seveceklerdir. Çünkü birbirlerini sevmekten başka her ne yaparlarsa, birbirlerinin celladı olarak birbirlerini öldüreceklerdi..."
". Zaten defnenin asıl yurdu Knidos'tur, oradan dünyaya yayılmıştır. Her ne kadar bronzdan da olsa; dünyanın her köşesinde şapkaların altlarını, alınları süsleyen çelenkler, zavallı Knidos'un özgürlük defneleridirler..."
Tarihçi Lusien, "De Amoribus" adlı yapıtında Knidos'taki Afrodit Tapınağına yaklaşmasını şöyle anlatır: "Kutsal bahçenin yanına gelmiştik. Güzel kokular bizi sarhoş etti. Avlu, Afrodit'e yakışır, güzel kokulu ağaçlarla yemyeşildi. Daima çiçek açan ve yemiş veren mersin ağaçları, Tanrıçaya saygı sunar gibiydiler. Bu avluda defneler ve sergiler vardır. Buradaki ağaçların hiçbirisi yaşlanmaz. Her zaman gençtirler, daima yeni dallar sürerler."
Yaşam öyledir ki; birlikte yaratılan, yaşayan ve büyüyenler birbirlerini seveceklerdir. Çünkü birbirlerini sevmekten başka her ne yaparlarsa, birbirlerinin celladı olarak birbirlerini öldüreceklerdi.
Sayfa 23
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.