Akşam olurken, odamın zemininde hareket eden, lekeyi andıran gün ışığını seyrederek yatakta uzandım. Boğazım düğümlü, vücudum kaskatı kesilmişti. Günün en
üzücü ksmı da buydu aslında... Günün bu kismına gelince, havanın hâlâ kararmadığını ancak kararmaya yüz tuttuğunu ve geçen onca zamana rağmen mutluluğu hâlâ
yakalayamadığını; artık bunun için çok geç kaldığını fark ediyordu insan.