Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Risale-i Nur Araştırmaları - 3

Eğitimde Bediüzzaman Modeli

Halit Ertuğrul

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Aziz üstadım :(
Bana zulmedenlerin, kasaba kasaba dolaştıranların, hakaret edenlerin, türlü türlü suçlamalarla mahkum etmek isteyenlerin, zindanlarda bana yer hazırlayanların hepsine hakkımı helal ettim.
Reklam
Bediüzzaman, ayrılıkçı ve bölücü fikirlerle, anarşi ve kargaşa ile hiçbir zaman ilgilenmedi. Her zaman ders verdiği birinci esas, “Müspet hareket.” Düsturuydu.
Bütün bunlar nedendi? Niçin bir vatan kahramanı, bir vatan haini gibi muamele görüyordu? Milletin birliğini ve huzurunu isteyen bu adam neden Anadolu’nun ücra bir kasabasına sürgün edilmişti? Yalnız yaşamasına zorlanmasının sebebi neydi? Ömrünü valilerle, paşalarla, ilim adamlarıyla ve talebelerle geçiren bu değerli âlimden niçin korkuyorlardı? Kısaca Barla gibi gözden uzak küçük bir beldede ölüme terk edilmek istenmesinin asıl amacı neydi? Bütün bunların bir açıklaması vardı. O yılların hükümeti Bediüzzaman’ın hayat anlayışını, dini yaşayışını, iman ve Kur’an’ı gönüllere yerleştirmek istemesini, siyasi politikalarına uygun bulmuyorlardı. Türkiye’de dinden uzak bir nesil yetişmesini isteyenler Bediüzzaman’la nasıl uyuşabilirlerdi. Ama Bediüzzaman’da dinsiz bir neslin bir toplum için nasıl bir felaket olduğunu bildiği için hayatını ortaya koyarak iman ve Kur’an hakikatlerini gönüllere yerleştirmeye kararlıydı. İşte bütün mücadelesi bunun içindi.
Bediüzzaman gelir gelmez bir mektup yazdı ve dedi ki: —Burası hapishane değil “Medrese-i Yusufiye”dir. İdareciler Cehennem Zebanisi değil, birer terbiyeci arkadaşlardır. Bu günden itibaren boy abdestinizi alıp tövbe edeceksiniz. Bunun üzerine bütün mahkûmlar tövbe edip, namaza başladılar.
Beni serbest bırakınız. El birliğiyle komünistlikle zehirlenen gençlerin ıslahına ve memleketin imanına, Allah'ın birliğine hizmet edeyim
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.