Halid oğlu Hasan, diyor ki:
"Musa oğlu Ali Rıza'ya dedim ki:
"Ey Allah'ın elçisinin oğlu! Söyler misin? Kur'an yaratıcı mıdır, yaratılmış mıdır?"
İmam Rıza, dedi ki:
"Ne yaratıcıdır, ne de yaratılmıştır. O, Allah'ın kelamıdır."
Beşşar oğlu Hasan, diyor ki:
"İmam Rıza'ya sordum ki;
"Allah olmayanı, bu olmayanın olması durumunda nasıl olacağını bilir mi? Yoksa sadece olanı mı bilir?"
İmam Rıza, dedi ki:
"Allah, eşyayı onların olmalarından önce bilir."
Bir gün Memun'un toplantısında Memun'un veziri Sehl oğlu Fazl, İmam'a sordu:
"Ey Ebu'l-Hasan! İnsanlar fiillerini işlerken ilahî bir zorlama ile mi hareket ederler?"
Dedi ki:
"Allah, insanları fiillerini işlerken zorlama altında tutup sonra da onları bu fiillerinden dolayı cezalandırmayacak kadar adildir."
Fazl, dedi ki:
"Şu hâlde bütünüyle serbest midirler?"
İmam Rıza, şu cevabı verdi:
"Allah, kulunu ihmal edip onu kendi nefsiyle baş başa bırakmayacak kadar hikmet sahibidir."
İmran Sabi;
"Ey efendim! Acaba (ilk) varlık kendisi kendi nezdinde bilinen miydi? (Yani kendisini biliyor muydu?)"
İmam Rıza;
"Bir şeyin bilinir olması karşıtının olumsuzlanması ve o şeyin kendisinden olumsuzlanan şey vesilesiyle var olması içindir. Orada ona karşıtlık eden bir şey yoktu ki ondan öğrendiği belirleme sebebiyle o şeyi kendisinden olumsuzlamaya ihtiyaç duysun."