Ejderin Kehaneti Gönderileri
Ejderin Kehaneti kitaplarını, Ejderin Kehaneti sözleri ve alıntılarını, Ejderin Kehaneti yazarlarını, Ejderin Kehaneti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hamur teker teker hepsinin yüzüne baktı. Sonraki savaşta kaç kardeşi ölecekti?
"Dinle beni, ÇamurKanat. Konuşmasını biliyorsun. Ama diğerlerini savunmak
için savaşıp öldürmeyi göze alamazsan, onlara hiçbir faydan olmaz.
Bunu bir düşün."
Sözleri her zaman olduğu gibi canını yakmıştı. Birkaç cümle, içindeki umudun parlaklığının azalması için yeterli olmuştu.
"Bana iyi geleceğini sanmıyorum," dedi Tehlike, Kerkenez'e bakarak. "Seni hiç böyle hayal etmemiştim."
Kerkenez omuzlarını kamburlaştırdı. "Ben hayat beni ne yaptıysa oyum. İster beğen, ister beğenme."
"Başka bir seçeneği yok." dedi Yıldız. "İkisinden biri ölmek zorunda. Eğer onu öldürmezse o Tsunami'yi öldürecek. Bunu biliyor olmalı."
"Evet, ama bunu bilmek başka bir ejderhayı öldürmeyi daha kolay hale getirmiyor," diye düşündü Hamur.
Midesi bulanan Hamur gözlerini kapattı. Ölüm olacaksa bile keşke en azından temiz, acısız ve hızlı olsaydı.
"Bu işten nasıl sıyrılacağım?" diye düşündü Hamur. İçinde bir canavarın ortaya çıktığını hissedemiyordu. Yumurtasından ilk çıktığında diğer ejderlere saldırmasına sebep olan şey her neyse, içinde çok derinlere bir yere gömülmüş olmalıydı. Belki de Tehlike haklıydı, hayatı boyunca kendi doğasına direnmek bir hataydı. Belki eğer vahşi bir tarafı olduğunu kabul ederse daha gülü, kehanete daha hazır olurdu. Ama Fiyort'u öldürmek istemiyordu. Kimseyi öldürmek istemiyordu.
"Evet, savaşın korkunç olduğunu söylemek kolaydır ama bu sorunları savaşmadan çözmek çok ama çok daha zordur."
Tsunami yere tükürüp, "Yani dünyanın her yerinde yüzlerce ejderhanın ölmesinde sana göre hiçbir sorun yok, öyle mi?" diye sordu.
Kraliçe ona acıyarak baktı. "Bir şey biliyormuşsun gibi konuşuyorsun. Hiç gerçek bir savaşta bulundun mu? Hiç yüzlerce ejderhanın öldüğünü gördünüz mü? Gerçekten de bu savaş hakkında bir şey bildiğini mi sanıyorsun?"
"Yani... Eğer öyle doğmuş olsam bile, belki sonsuza kadar öyle kalmak zorunda değilimdir? Yani, umarım seçim yapma hakkım vardır. Ben olmak istediğim kişi olmak istiyorum, olmak zorunda olduğum kişi değil. Anlatabiliyor muyum? Yani hiç başka biri olmak, başka bir şey yapmak istemedin mi? Eğer istediğin gibi seçme hakkın olsaydı?"
"Şimdiye kadar kaç can almıştır? Acaba kaç ejderha öldürdüğünü sayıyor muydu?"
Bu umurunda mıydı?
"Ah, ben sorun istemiyorum." dedi turuncu ejderha. "Bu yüzden de bela üzerime üzerime geldikçe çok üzülüyorum."
"İşte bu hayatın hiç adil olmadığının kanıtı," dedi turuncu ejderha. "Öncelikle, hırsızlar hep benim hazinemi çalmaya çalışıyorlar. Sonra onları yakalıyorum, tatlarının hiç güzel olmadığını fark ediyorum." Pençesiyle cesedi dürttü.
Hamur gökyüzüne baktı, savaşın hüküm sürdüğü bir dünyada olduklarını hatırladı, keyfi kaçtı. Ama bulundukları yer çok huzurlu görünüyordu. Dünyanın ne kadar tehlikeli olduğunu, büyük ejderhaların onlara anlattığı hikâyeler sayesinde biliyordu. Onların anlattıklarına göre bütün dünyanın devasa bir savaş alanı olması gerekiyordu. Böyle huzurlu, savaşın seslerinin duyulmadığı, başka hiçbir ejderhanın emaresinin görünmediği bir yerde bulunmayı beklemiyordu.