Ekonomi Kitabı Gönderileri
Ekonomi Kitabı kitaplarını, Ekonomi Kitabı sözleri ve alıntılarını, Ekonomi Kitabı yazarlarını, Ekonomi Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Minsky, bu yatırımcıları şimdilerde kendi adıyla anılan dolandırıcılığı tarihte yaparken yakalanan ilk kişi ve Amerikalı bir İtalyan göçmen olan Charles Ponzi adından hareketle Ponzi borçluları olarak adlandırdı. "Ponzi hileleri" çok büyük getiriler teklif ederek fonları kendine çeker. Başlangıçta dolandırıcılar, kar paylarını ödemek için yeni yatırımcıların parasını kullanır. Bu şekilde yatırımın karlı olduğu yanılsamasını yaratıp yeni müşteriler çekebilirler. Ancak kısa süre sonra vaat edilmiş yüksek getiri seviyesi karşılanamadığı için tezgah çöker. Bu tarz bir tezgah kapsamında yatırımcıların paralarının büyük bir kısmını kaybetmesi hayli muhtemeldir.
Sayfa 300Kitabı okudu
1950'lerde Güney Kore'nin kişi başına düşen GSYİH'si (GSYİH bölü nüfus) Brezilya'nın yarısı kadardı; 1990 yılına gelindiğinde iki katıydı; 2005'te ise üç katına ulaştı. Bu tür bir büyüme yoksulluk oranında hatırı sayılır bir düşüşle sonuçlandı. 20. yüzyılın sonlarında Asya Kaplanları'nın asıl dört bileşeninin yaşam standartları Batı Avrupa'nınkine kafa tutar hale gelmişti; bu, "Doğu Asya mucizesi" olarak anılan, eşi benzeri görülmemiş bir biçimde talihin değişmesiydi. Asya Kaplanları'nın ortaya çıkmasını sağlayan ortamı, hükümet müdahaleleri ve devlet ile ekonomi arasında sıkı bağlar şekillendirmişti; bu "kalkınmacı devlet" olarak anılan bir ekonomik modeldi. II.Dünya Savaşı'ndan sonra daha yoksul uluslarda kalkınmaya dair muazzam beklentiler vardı ve hızlı ekonomik ilerleme kaydetme gayesi hükümetlerin ekonomik politikalarının ardında yatan itici güçtü.
Sayfa 284Kitabı okudu
Bir hükümet insanları aşı olmaya ikna etmek istiyorsa aşı olmadıkları durumda ölüm riskinin artacağını telkin etmelidir. İnsanlar bir şeyleri kazanmayı sevmekten çok, kaybetmekten korkar.
Sayfa 267Kitabı okudu
GSYH ve milli gelir kavramlarına doğrudan itiraz 1974'te ABD'li ekonomist Richard Easterlin'den geldi. Son 30 yıllık dönem içinde 19 ülkede insanların mutlulukla ilgili anketlere verdiği yanıtlara baktı ve GSYH ile refah arasındaki bağlantının genellikle düşünüldüğü kadar sağlam olmadığını öne sürdü. Easterlin mutlulukla ilgili yanıtların beklendiği gibi gelirle birlikte arttığını belirledi. Ancak asgari seviyenin üzerindeki gelir seviyelerine sahip çeşitli ülkeler arasındaki mutluluk seviyelerindeki farkın milli gelirdeki büyük farka rağmen çok da fazla olmadığını gördü. Zengin ülkelerdeki insanlar her zaman en mutlu insanlar değildi.
Sayfa 217Kitabı okudu
Friedman'ın iddiasına göre uzun vadede işsizlik ve enflasyon arasında değiş tokuş yoktur. Ekonomi, işsizliğin "doğal oranı"nda sabitlenmiştir. Ekonomiyi dengelemeye yönelik hükümet girişimleri sadece gelecekteki enflasyon beklentisini artırır ve bu da sonuç olarak gerçek enflasyonun artmasına sebep olur.
Friedman'ın itirazı Keynesçi makroekonomilere eleştirinin yolunu açmış ve hükümetler talebi düzenlemeye odaklanmak yerine sermaye ve işgücü arzını iyileştirmeye yönelmiştir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Philips eğrisi işsizlik ile enflasyon oranı arasındaki ilişkiyi gösterir. İşsizlik azaldıkça enflasyon yükselir, tersi de geçerlidir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Hükümetler işsizliği doğal oranının altına çekmek için harcama yaptığında enflasyon yükselir ve ücretli çalışanlar ücret taleplerini yükseltir. İki durum olabilir: İşsizlik yeni ve daha yüksek enflasyon oranıyla doğal oranına dönebilir veya hükümet hızla artan enflasyon pahasına düşük işsizlik oranını korumaya çalışır.
Sonuç gayet açıktır:
Hükümetlerin mali politikalarla işsizliği dengeleme çabaları anlamsızdır. Para arzının artırılması yalnızca fiyatların artmasına yol açar. Doğal işsizlik oranında Philips Eğrisi, uzun vadede düz ve dikey bir çizgidir.
Sayfa 201Kitabı okudu
Friedrich Hayek
Devlet ne kadar çok plan yaparsa, bireyin plan yapması o kadar zorlaşır.
Sayfa 175Kitabı okudu
Sosyalizm, yüzbinlerce bireyin sorumluluğunu taşıyan serbest piyasada tahsisat konusundaki kararları, bir merkezi planlama uzmanı veya kurulunun diktasına (sorgulanamaz emir) dayandırdığı için malları akılcı yöntemlerle fiyatlandıramıyordu. Piyasadaki kıtlıklara ve fazlalıklara değer biçmek ve doğru şekilde fiyatlandırmak için gereken bilgi miktarı o kadar fazladır ki, bu girişim başarısızlığa mahkumdur. Von Mises sosyalizm için "Rasyonel
ekonomiyi feshetmektir," diye yazdı. Ancak özel mülkiyetli bir serbest piyasa, kompleks ekonomik yapının gerektirdiği merkezi olmayan ücretlendirme kararlarının verilmesi için bir temel oluşturabilir.
Sayfa 175Kitabı okudu
Alman sosyolog Max Weber, 16.yüzyıldan 19. yüzyıla kadar çeşitli ülkelerdeki gelişen ekonomik başarı düzeyleriyle ilgileniyordu. Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu adlı eserinde Kuzey Avrupa ve ABD'nin alın yazısı, meslek ve iş ahlakıyla ilgili Protestan inançları yüzünden Güney Amerika ve Akdeniz'deki Katolik topluluklardan daha iyi durumda olduğunu iddia etti. Katolikler için kutsal hesaplaşma gelecekte gerçekleşecek bir olaydı: İnsan kurtarılmak için iyi bir hayat yaşamalı ve doğru eylemlerde bulunmalıydı. Ama Protestan öğretileri, özellikle de Kalvenist Protestanlıktan gelenler, kurtarılmaya yazgılı olanlar için önceden yapılmış bir "seçim" olduğunu, erdemli bir hayat yaşamanın o seçimin bir parçası olmanın sonucunda gerçekleştiğini iddia ediyordu. Bu dünyada yaptıkları onları kurtuluşa götürmeyecek, zaten cennete yazgılı olduklarını gösterecekti. İncil çok çalışmaya ve tasarrufa teşvik ediyordu, böylece Protestanlar geri kalan herkes lanetlenirken, bu özellikleri hayata geçirip kurtarılanlar arasında olduklarını göstermeyi hedefliyorlardı. Lüks şeyler almaları yasak olduğu için, karlarını tekrar işlerine yatırım yapmak için kullandılar.
Sayfa 139Kitabı okudu
Günümüzde Porsche araba ve Rolex saat gibi lüks ürünlere Veblen malları (s. 117) denir. Bu mallardan kendilerinde ne kadar fazla ve diğer insanlarda ne kadar az varsa, insanların tatmin duygusu o kadar artar. Veblen, zengin toplumların üretimin bu tip mallar için heba edildiği nisbi tüketim tuzağından zarar gördüğüne inanıyordu. Daha fazla insanın bunları tüketmesi genel refaha bir kazanç getirmez. Bazı ekonomistler, kredi kartı harcamalarıyla artan tüketimin 2008 yılındaki küresel ekonomik krizin gerçekleşmesinde payı olduğunu iddia eder.
Sayfa 136Kitabı okudu
Marx, SSCB ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi komünist devletlerin kuruluşunu görmedi ve zaten bu tür güdümlü ekonomilerin ne kadar verimsiz olacağı gerçeğini tahmin etmemişti. Bugün sadece bir avuç komünist güdümlü ekonomi (Küba, Çin, Laos, Vietnam, Kuzey Kore) ayakta kalabildi. Bu devletlerin Stalin ve Mao'nun benzerlerinin liderliği altında ne kadar "Marksist" olduğu tartışılır, ama Doğu blokunda komünizmin çöküşü ve Çin ekonomisinin liberalleşmesi pek çok ekonomist tarafından Marx'ın teorilerinin hatalı olduğunun kanıtları olarak görülüyor.
Sayfa 105Kitabı okudu
1630'larda Hollanda' da yaşanan lale çılgınlığı, ekonomik balonların en meşhurlarından biri. 17. yüzyılın başlarında İstanbul' dan gelen laleler Hollanda ve Almanya'daki zenginler arasında popüler oldu ve böylece kısa süre sonra herkes lale istemeye başladı. Lalelerin sahiplerine refah ve incelik bahşettiği düşünülüyordu; böylece Hollanda orta sınıfı nadir lale çeşitlerini biriktirme takıntısına sahip oldu. 1636 itibariyle nadir lale türlerine olan talep o kadar yoğundu ki laleler Amsterdam'ın menkul kıymetler borsasında pazarlanmaya başladı. Bu dönemde pek çok insan çabucak zengin oldu. Soylulardan hizmetçilere herkes laleye olan tutkunun sonsuza kadar süreceğini düşünerek lale pazarlarına koştu. Ama zenginler bahçelerinde lale yetiştirmeyi bırakınca lalelerin çekiciliği azaldı ve insanlar bu ahmaklığın devam etmeyeceğini anladı. Satış daha da çılgınlaştı, güven dibe vurdu ve lale fiyatları çöktü. Yatırım yapmak için borç para alanlar için bu bir felaketti.
Sayfa 98Kitabı okudu
Adam Smith
Akşam yemeğimizi kasabın, bira üreticisinin ya da fırıncının cömert olmaları sayesinde değil, kendi çıkarlarını gözetmeleri sayesinde yiyebiliyoruz.
Sayfa 59Kitabı okudu