Arkadaşlarıyla mahallede oyun oynarken daha bir hafta önce doğum yapan bir kedinin arabanın altında kaldığına şahit olduğunda henüz dokuz yaşındaydı. Araba durmadan gitmişti. Uras donup kalmış, hiçbir şey yapamamıştı. O gün karar vermişti işte; hayvanları iyileştirecekti. İyileşmeyenlerin de yavrularına bakacaktı. Çocuk aklıyla hepsine yetebileceğini düşünmüştü işte. Uras, annesinin de yardımıyla bir ay boyunca kedinin yavrularını biberonla beslemişti. Komşularından yavruları sahiplenmek isteyenler olunca dört yavrudan üçünü sahiplendirmişlerdi. Birisi Uras'ın olmuştu. Uras o yavruya Şans dedi. Artık o, Uras'ın şansıydı.