Savrulurken raconun kirmizi pelerini o zarif öfkeye,
zaman ki sana hasta olmus, incelikli haytasin. Nüks ederken raksina mahallenin masallahi, eyvallahi, güzelles be oglum simdilik ölümüne kadar hayattasin.
seni ne çok öldürmüşler anne
beni ne çok dövmüşler
artık evlenelim anne hayata karşı
ve gel, beraber kaybedelim bu mor savaşı
benimle birlikte intihar et anne
Annemin öldüğü gece kazıdım kafamı!
Kazıdım kafamı kafatasıma kadar!
Simsiyah bir tişört giydim, siyah bir pantolon siyah çoraplar ve siyah botlar
Simsiyah bir palto giydim! Simsiyah bir gece giydim yüzüme!
Sana geldim yas tutar gibi
Sana geldim yağmur altında, bütün atları yaralı bir posta arabası gibi
Annemin elini öper gibi öptüm seni dudaklarından
'Beni annemin yanına gömme sakın' dedim sana
'Beni hiç gömme, ben hep burada kalayım'
'Bu evde çürüyeyim senin ıhlamur kokan yatağında'
'Bu evde dökülsün etlerim
yaz'ı kırarak sonbahara başlayan bir ağacın döktüğü yapraklar
misali'
Annemin elini öper gibi öptüm yine seni dudaklarından
sonra alnıma götürdüm dudaklarını ince ince, kibarca
'Affet beni anne' dedim
'Affet, tüm bunlar bir ölünün hayatta kalma heyecanından!'
Bütün ibnelerin göt deliğini dikin!
diye bağırırdı işçi sınıfının parti lideri!
Çünkü onlar
bizden önce kapitalizme verdiler!
Yırtıp bakın içlerine
orada emek sömürüsü
orada eşitsizlik
orada buram buram faşizm
salya sümük acı ve açlık var!
Orada ezilen halkların çığlığı
orada şehitlerimize edilmiş küfürler
sperm, militarizm ve fırsatçılık var!