Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

En Eski Devirlerden Zamanımıza Kadar Uzak Doğu Tarihi

Wolfram Eberhard

En Eski Devirlerden Zamanımıza Kadar Uzak Doğu Tarihi Gönderileri

En Eski Devirlerden Zamanımıza Kadar Uzak Doğu Tarihi kitaplarını, En Eski Devirlerden Zamanımıza Kadar Uzak Doğu Tarihi sözleri ve alıntılarını, En Eski Devirlerden Zamanımıza Kadar Uzak Doğu Tarihi yazarlarını, En Eski Devirlerden Zamanımıza Kadar Uzak Doğu Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Haziran 1912’de imparator Meiji öldü. 45 sene hüküm süren imparator,yüzyıllardan sonra Japonya’nın ilk hakiki imparatoru olmuştu. Kendisi, kabiliyetli,ciddi,kendi telakkilerinin çevresi içinde iyiliği seven ve tatbik etmek isteyen bir adamdı. Halk onu seviyordu,hatta hemen Yemen bir ilah kadar hürmet ediyordu. Mezarının başında, imparatoruna öbür dünyada da hizmet edebilmek için, bir general karısı ile beraber intihar etmişti. Bu hareketiyle general tebalık vazifesini ifa etmiş oluyordu;zira, hükümdarına her iki dünyada hizmet etmekle mükellefti.
Sayfa 217Kitabı okudu
Samuraylardan gelen tehlikeleri bertaraf etmek, aynı zamanda,bütçeyi muazzam ve lüzumsuz bir yükten kurtarmak için,hükümet, Samurayların maaşlarını kesmeye ve onlara ya ufak bir emekli aylığı yahut bir defalık muayyen bir tazminat vermeye karar verdi. Aynı zamanda, asker olmayanların silah taşıması menedildi. Samuraylar kendilerinden adi halk gibi kalmayı hazmedemediler. Silah onlar için mukaddes şeydi. Samurayların lideri Saigo Takamori, meseleyi yabancı aleyhtarlığı şekline çevirerek, nihayet 1877 senesinde açıkça isyan etti. Samurayların istinatgahı Satsuma olduğu için, altı ay süren ve nihayet bastırılan bu isyana da “Satsuma İsyanı” derler. 40.000 samuray, modern bir şekilde talim gören 60.000 kişilik halk ordusu tarafından mağlup edildi.Bu mağlubiyet ile, Samurayların tarihi rolü bitmiş oldu.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
Japonya’nın kapatılması,Japonya’nın iktisadi ve kültürel gelişmesi için,zararlı olmuştur.18’inci yüzyılda kolayca elde edilebilecek bölgeler 19. ve 20’nci yüzyıllarda büyük zorluklar altında ve yalnız kısa bir zaman için temin edilmiştir. Neticede diyebiliriz ki,Japonya’nın kapatılmasından, Avrupalılardan ziyade Japonlar zarar görmüşlerdir; çünkü Avrupalılar bu memleketin kapatılmasından sonra, dikkatlerini başka cihetlere çevirmişlerdir.
Sayfa 160Kitabı okudu
İeyasu ve Hidetada, ecnebiler hakkında malumat elde edebilmek için, Avrupa’ya bile elçiler göndermişlerdi.Bunlardan biri 1615’de hareket ederek,yedi yıl bütün Avrupa’yı gezdikten sonra, 1622’de memleketine dönmüş ve Hidetada’ya çok etraflı bir rapor vermiştir. İngiliz ve Hollandalıların raporları da bu elçilerin haberleri gibi menfi idi. Tam o sırada Avrupa’da 30 sene harpleri başlamıştı;katolikler ile protestanlar birbirlerini öldürerek, bütün Avrupa’yı harabe haline getiriyorlardı. İeyasu ve sonra Hidetada’nın fikirlerine göre, hristiyan dini, bütün bu felaketlerin kökü idi. Bu fikir pek de yanlış değildi.
Sayfa 157Kitabı okudu
Hideyoşi, kanunname değil,ancak ferman şeklinde olan emirler neşretmiştir ve bu fermanlar, İeyasu zamanında da meriyette kalmışlardır.Hideyoşi’nin fermanları arasında bilhassa ikisi,yabancıları ilgilendirme bakımından önemlidir: Bunlardan biri, 1586’da neşredilen ve bir Japon’la bir yabancı arasında çıkan kavgada iki taraf da suçlu olduğu takdirde yalnız Japon’un ceza göreceğine dair olan ferman, diğeri de 1587’de çıkarılan ve deniz ticareti nizamnamesinin anahatlarını ihtiva eden fermandır.
Sayfa 156Kitabı okudu
Muharebelerde, birbirinin silahlarını ve diğer eşyalarını tefrik etmek için, büyük Daymyolar yavaş yavaş armalar kullanmaya başlamışlardır. Bu aile armaları, bugün hala mevcuttur. Avrupa armalarından farklı olarak, bunlarda gösterilen şekil, bir hayvan değil, bir çiçek veya basitleştirilmiş başka bir tabiat parçasıdır. Bu armalar bütün silahlar ve diğer şahsi eşyalar üzerine konuyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
Reklam
İkinci Tsuçi öldüğü ve İkinci Kaşivabara tahta geçmek istediği zaman,ne defin, ne de tahta geçme merasimi için para bulunamadı. Muvakkat bir merasim yapıldı ve asıl defin yirmi sene sonra bir manastır tarafından hediye edilen bir miktar para sayesinde yapılabildi.İkinci Kaşivabara öldüğü zaman,Şogun kendi kasasından defin parasını verdiyse de, yeni imparatorun tahta geçme merasimi için yine para yoktu. Bu yeni imparator(İkinci Nara), para kazanmak için, isteyenlere kendi elyazısı ile resimler satıyordu;nihayet birkaç feodal aile para toplayarak,tahta geçme merasimini yaptırdılar.
Sayfa 123Kitabı okudu
Para iktisadiyatı gelişince, halk arasında da iktisadi düşünce tarzı yayılmaya başlamıştır. Toprak, eskiden beri dünyanın en mühim şeyi idi. Toprak,büyük ailenin temeli idi.Fakat toprak, bir “mal” değildi.Şimdi ise,toprak rakam ile ifade edilebilecek bir “mal”olmuştu.Bunun için, bir baba, bu kıymetli malını kızına vermek istemiyordu;çünkü o kız toprağını müdafaa edemiyordu,veya evlenip, toprağı bir başkasına veriyordu.Baba bütün çocuklarına değil,en kıymetli oğluna toprağını miras olarak vermek istiyordu.Japon cemiyetinde kadının içtimai itibarının düşmeye başlaması bununla ilgilidir. Aşikaga devrinden itibaren, kadının itibarı daha fazla düşmüştür.Bir ailede kuvvetli bir oğlan mevcut olmadığı zaman,birçok defa ailenin başka bir kolundan bir çocuk evlat edinilmiştir.
Sayfa 120Kitabı okudu
İtaat etmek,verilen emirleri icra etmek demektir. İtaat eden için, mesuliyet yoktur.İtaat etmek kolaydır;mesuliyeti üzerine almak, zordur.
Sayfa 113Kitabı okudu
Kitabatake’ye göre Japonya ilahi bir devlettir ve dünyanın başka hiçbir devletiyle mukayese edilemez,dünyanın yaratılışından beri,güneş ilahesinden gelen bir tek sülale Japonya üzerinde hüküm sürmüştür.Bunun için her vatandaşın tabii ve dini vazifesi, imparatora hizmet etmek, hatta hayatını kurban etmektir;imparator isterse, kendine yardım edenlere mükafatlar verebilir, fakat hiç de mecbur değildir. Demek ki, memurların hiç hakkı yoktur.Bu prensiplere göre idare edilen bir devlet, yalnız feodal veya mutlak idare altında bulunan bir devlet olabilirdi.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Akan suyun üzerine yazmak boşunadır Fakat sizi sevmeyene aşkınızı ilan etmek,çok daha boşunadır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Japon manevi ve maddi kültürünün çoğu, yabancı, daha ziyade Çin menşeindendir. Samimi Japon’lar bunu inkar etmezler; “Biz dünyanın en yeni icatlarını, en iyi buluşlarını niçin reddedelim” derler. Kabul edilen bu yabancı unsurlar, az bir zaman içinde tam manasıyla milli bir meta olmakta, şekilleri değişmekte,tekniği, kullanış tarzları bile başkalaşmakta idi.Şu muhakkaktır ki, Japon’lar, ham fikir veya ham madde olarak aldıkları bir şeyi, estetik ve teknik bakımdan geliştirmek,inceltmek, daha mükemmel bir hale getirmek kabiliyetinde idiler.
Çin’in bütün yeni modaları,yeni buluşları, az bir zaman sonra,Japonya’ya da geliyordu. Güney Sung devrinde, çay, ilk defa olarak, un,karanfil ve tuz karıştırılmadan içiliyordu ve çay ziyafetleri, içkili ziyafetlerin yerini tutmaya başlamıştı. 1191’de Eisay isimli bir rahip tarafından çay kültürü Japonya’ya da getirilmiş ve az zaman sonra orada da çay ziyafetleri tertip edilmeye başlanmıştır. Zamanla, çay içmek, adeta bir nevi dini merasim halini almıştır. Birbirleriyle dost olan insanlar en iyi malzemeden ve fakat çok basit bir şekilde inşa edilmiş evlerde bazen güzel bir tabloya bakarak, fakat ekseriya felsefe ve estetik üzerine konuşarak hususi bir itina ile yapılmış kap ve fincanlarla çaylarını içerlerdi.
Samuray Kanunları;
Kanunların esası,efendiye sadakatti.Bu sadakat mutlaktır.Efendi kendi hizmetinde bulunan askerlere veya yardımcılara karşı bağlı değildi.Hakikatte ise,büyük toprak sahipleri, askerlerini mükafatlarda ve bilhassa toprak vermek suretiyle, memnun etmeye çalışmışlardır. Muharip asilzade, yani samuray cemiyetinin bu ahlak sistemine “At ve yayın usulü” derlerdi; son zamanlarda “Buşido” yani “askerlerin usulü” tabiri daha fazla kullanılmaktadır.Buşido’yu, Avrupa şövalyelerinin ahlak sistemi ile mukayese edebiliriz.Bu ahlak kaidelerinin tesiri altında, büyük kahramanlıklar,güzel hareketler yapılmış ve Japon romancıları bunları anlatmaktan kendilerini alamamışlardır.Meşhur “Harakiri” adeti de bu devirde başlamıştır.Bu askerler şerefsiz bir hayata, intiharı tercih ediyorlar, haksızlığa uğradıkları zaman da haklı olduklarını göstermek için bu suretle intihar (Harakiri) ediyorlardı.Bu zihniyet bugün bile mevcuttur.
Yoritomo ve zamanının bütün asilzade aileleri için, iktisadi kuvvet gösterişten daha önemli idi. Mesela, imparator olmak,unvan sahibi olmak değildi, toprak ve toprağa bağlı köylüler kazanmaktı;çünkü kimin elinde fazla toprak varsa,onun kudretli daha fazlaydı. Başarı kazanmak isteyen gençler, saraya değil, en büyük toprak sahibine müracaat ediyorlardı. Onların yardımıyla, rakiplerine karşı koyabiliyor ve fiilen hüküm sürebiliyorlardı.
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.