Arzu denen şey sadece kişinin servetine bağlanması veya aklında yalnızca gümüş ve altın hevesinin olması değildir.
Göz renkleri gördüğünde, bu arzudur.
Burun kokuları hissettiğinde, bu arzudur.
Kulak sesleri duyduğunda, bu arzudur.
Tek bir fikir basitçe filizlendiğinde , bunun adı arzudur.
Bir kişi şüphelerini şöyle dile getirdi,"Eğer görme ve duyma edimleri bile arzuysa, eğer tek bir düşüncenin canlanması bile arzuysa, doğru düşünceye nasıl erişeceğiz?
Şöyle dedim," Bu hak verilebilir bir şüphe. Zihinde düşünce olmadan kişi ne sağa ne sola koşacak, ne yukarı ne aşağı tırmanacak, yalnızca dümdüz ilerleyecektir. Tek bir düşünce azıcık baş gösterdiğinde, kişi ya sağa ya sola koşacak, ya aşağı ya yukarı tırmanacak ve sonunda arzu ettiği yere varacaktır. Ona arzu denmesinin sebebi budur.