En Beğenilen Erdem ve Mutluluk kitaplarını, en beğenilen Erdem ve Mutluluk sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Erdem ve Mutluluk yazarlarını, en beğenilen Erdem ve Mutluluk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan tek başınadır, ama aynı zamanda başkaları ile ilişkisi olan bir yaratıktır. İnsan biricik, tek bir varlık olduğu ve başka hiç kimseyle aynı olmadığı için yalnızdır ve kendisinin apayrı bir varlık olduğunu fark etmektedir. Yalnızca aklının gücü ile herhangi bir yargı ya da karar vermesi gerektiği zaman tek başına olmak zorundadır. Ama yalnız kalmaya, başka insanlarla ilişki kurmadan yaşamaya da katlanamamaktadır. Mutluluğu, kendini başka insanlarla ve gelecek kuşaklarla dayanışma halinde hissetmiş olmasına bağlıdır.
"Başkalarını sevmeniz, kendinizi yeterince sevmediğiniz içindir. Kendinizden kaçıp başkalarına sığınıyorsunuz...
"Kimi kendini aradığı için gider bir başkasına, kimi de kendini yitirmek için."
Bir insanla ilgili ahlâkî yargımızı "iradesini kullanarak başka türlü hareket edebilirdi ya da edemezdi" gibi bir karara dayandıracak olursak, hiçbir ahlâkî yargıda bulunamayız...o insanın karakter gelişmesini belirleyen yapısal ve çevresel etkenler o derece çok ve karmaşıktır ki, her türlü pratik amaç söz konusu olduğunda, başka türlü gelişmiş olabilirdi ya da olamazdı gibi kesin bir yargıya ulaşmak mümkün değildir. Söyleyebileceğimiz tek şey, şu ya da bu gibi şartların şu ya da bu gibi bir gelişmeye yol' açtığıdır.
Çağdaş hayatın en belirgin psikolojik özelliklerinden biri, belli amaçlara götüren araçlardan başka bir şey olmayan etkinliklerin gitgide kendi başına bir amaç haline gelmeleri; kendi başına amaç olan şeylerin ise gerçek olmayan, silik bir anlam kazanmalarıdır. İnsanlar para kazanmak için çalışırlar; ve hoşlarına giden şeyleri yapmak için para kazanırlar. Çalışma araçtır, hoşa giden şeyler ise amaçtır.
Oysa gerçekte olup bitenler nedir? İnsanlar daha fazla para kazanmak için çalışıyorlar ve bu parayı yine daha fazla para kazanmak için kullanıyorlar; amaç -yani hayattan tat almak- ise, gözden kaçırılıyor. İnsanlar telâş içerisindeler ve daha fazla zamanları olsun diye yeni yeni buluşlar koyuyorlar ortaya. Sonra da kazandıkları zamanı yine yeni zaman kazanmak için koşuşmakla geçiriyorlar ve sonunda o derece tükeniyorlar ki, kazanmış oldukları zamanı kullanamaz hale geliyorlar. Bir araçlar ağına düşmüş bulunuyoruz ve amaçlarımızı gözden kaçırmışız.