Şüphesiz, çocukla yetişkinin arasındaki geçmişte, ilişkide gerçek olmayan bir şey iletilmiştir, ya ebeveyn kendine sahte bir imge vermiştir, ya da çocuğun sahte karakterini fark ettiği bir kişiliği oynamıştır. Çocuk da sahici davranışlar ve duygular arasında yer almayı başaramamıştır ve ergenlik döneminde kendini oluşturmak için elinde sadece sahte temsiller vardır ama bunlar dayanak güvencesi veremez. O zaman imge arayışına girer ve imgeleminden sonsuz bir şekilde faydalanır, ama aynı zamanda kırılganlığını arttırır.
Fazla özgürlük bir terk ediliş gibi yaşanabilir, çok az özgürlük ise, dayanılmaz bir zorlanma gibi. İlişkinin gerilime dayanacak kadar güçlü olup olmadığı nasıl bilinecek? Ergen karşı çıkarak kendisini hâlâ anne babasına bağlayan ve hâlâ ihtiyacı olan ilişkinin kuvvetini dener. Kendini aramaya tek başına çıkmaya cesaret edemezken, onlara karşı çıkmak varlıklarını ve ilgilerini garantiler. Karşı çıkmak ergen için kişiliğini yapılandırmada ideal bir yoldur.
Eğer kişiyi yapılandıran beklentilerle uyum içindeyse, içsel dünyanın içine kaydolursa haz devam eder…sadece dürtüyle sınırlanırsa, derin kişiliğe bağlanmazsa, tatmini onu hissedeni bir kayba götürür. Artık ona hiçbir şey kalmaz!