Erken Modern Dönemde Avrupa sözleri ve alıntılarını, Erken Modern Dönemde Avrupa kitap alıntılarını, Erken Modern Dönemde Avrupa en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tetzel son derece başarılı bir satıcıydì; insanlara ölmüş yakınlarının günahlarının tamamının affedileceği veya Araf'ta geçirmeleri gereken sürenin sona erecektiği vaadiyle, yeni icat edilmiş olan matbaa makinesinde basılan endüljansları satıyordu. Halk endüljans satın almak için kilometrelerce uzaklardan geliyordu.
Sayfa 234 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bazen evlenmemiş kadınların gözetim altında bulundurulması pornografiye yaklaşıyordu; örneğin, bir 18. yüzyıl Alman hekimi yaşları on dört ilâ kırk sekiz arasında alan tüm evlenmemiş kadınların, bedenlerinde herhangi bir hamilelik belirtisi olup olmadığını saptamak amacıyla, her ay bir halk hamamında incelenmesini öneriyordu.
Katolik, Protestan ve Yahudi yazarlar ideal kadının söz dinleyen, iffetli, neşeli, tutumlu, dindar ve pek konuşmayan bir kadın; ideal kocanın ise, sorumlu, sağlam ve şerefli biri olduğu üzerinde görüş birliği içindeydiler.
Dinen sapkın olduğu düşünülen fikirlerin bastırılması ve onları ortadan kaldırmak için şiddet kullanılması 16. yüzyıl öncesi Batı Avrupa'sına yabancı bir şey değildi.
Yavaş yavas siradan insanlar, özellikle de toplumsal statülerini geliştirmek isteyenler, mesleklerini, fiziksel özelliklerini, babaları-
nun adlarıni, yaşadıkları yeri veya bir başka belirleyici özelliklerini kendilerine soyadı olarak almaya başladilar. Bu soyadları kuşaktan kuşağa değişmek yerine aileden intikal etmeye basladı. Böyle bir sistemin kayıt tutmayı ve veri toplamayı kolaylaştıracağını gören kilise ve ilke yetkilileri bu süreci hızlandırdilar. 1539 yilinda Fransa Kral I. François egemen olduğu topraklardaki bütün ailelerin daimi bir soyadı almalarını emretti; ancak benzeri bir emir Danimarka'da 1771, Avusturya'da ise 1776 yilina kadar çıkarılmadi. Daimi soyadinı genel olarak en son köylüler alıyordu; İzlanda ve İskandinavya'nın bazi bölgelerinde soyadı hiçbir zaman aile içinde aktarılmadi. Yasal belgelerde Hıristiyan kadinlar " falanca:
nin karısı", Yahudi kadınlar ise " falancanın kızı" olarak tanımlandikları halde, Avrupa'nın birçok bölgesinde kadınlar, 18. hatta 19
yüzyıla kadar evlendikten sonra bile kendi soyadlarını taşıdılar.