Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eşikte Duran İnsan

Rasim Özdenören

Eşikte Duran İnsan Gönderileri

Eşikte Duran İnsan kitaplarını, Eşikte Duran İnsan sözleri ve alıntılarını, Eşikte Duran İnsan yazarlarını, Eşikte Duran İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Akıl, kendisine tayin edilen sınıra ulaştıktan sonra, kendini inkârdan başka yapabileceği bir şey kalmıyor, kalmaz. Ama hayretin önü nihayetsiz biçimde açık durmaktadır.
ne yazık
Bir insanın ne kadar değerli olduğu da artık onunla temas imkânımız ortadan kalktığı zaman ortaya çıkıyordu.
Reklam
Hicret; küfrün kurulu düzeninin dayattığı kuralların ve ilkelerin zihinlerden kovulması anlamıyla içselleştirilirse, bu durumda küfrün değerlerini zihinden tart etmek de hicrete götürür bizi.
Öyle ya, hem bu düzenin bir parçası olarak o düzenin içinde yer almak hem aynı düzenin işleyişini değiştirmeye çalışmak; içinden çıkılmaz bir paradoks oluşturur. Durum; dönen bir çarkın dişlilerinden biri olarak o çarkın üstünde kendi yerini almayı kabul ettikten sonra, o çarkı ters istikamette döndürmeye çabalamak gibi görünüyor: Fizik yasasına aykırı bir durum.
İnsan, iradesiyle devinmeden durduğunu sandığı zaman bile, bir hâlden ötekine, iyiden kötüye veya kötüden iyiye doğru evrilip duruyor.
Durduk yere kirlenen, paslanan, toz tutan nesne gibi, nefs de kirlenir ve arınmaya muhtaç hâle gelir. Oruç, gövdenin ve ruhun bu ihtiyacına cevap verir. Ramazan’ın bitimiyle çileli sınanmaların her bir safhasını geride bırakan nefs böylece sürura kavuşur.
Reklam
İnsanın günlük orucu, bir ömürlük orucun bir güne sıkıştırılmış temsilî hâli gibi görülüyor. Ömür orucunu tutan nasıl ki başka bir âlemin nimetiyle ödüllendirilmiş oluyorsa, gündelik oruç da yemek nimetiyle ödüllendiriliyor. İnsan oruçlu durumdayken kendini yemek yeme faaliyetinden alıkoyduğunda da, iftara ulaştığında da her gün ve sürekli biçimde bir hâlden başka bir hâle doğru bir yolculuğun içine girmiş oluyor. Bu yüzden orucu bir yolculuk gibi düşünüyorum. Evinden, yurdundan ayrılmış insanın günün birinde evine, yurduna döndüğünde karşılaştığı değişiklik, tutulan her orucun sonunda insanın karşısına çıkıyor. İnsan, bu dönüşte bir şeylerin değişmiş olduğunu görüyor.
İnsan, içi dolu bulunan ve içinde yaşamakta olduğu her ânı, bir sonraki ânı oluşturan eylemin bir parçası olarak kullanıyor.
Oysa insan her an yeniden kendi tasarısının ürünü olan yeni bir anın içine girer ve içinde bulunduğu anı, bir an sonra geride bırakacağını bilir. Fakat geride bıraktığın an, insan için hiç olmamış mesabesine geçmez: bilakis, geride bırakılan her an, insanın ister kişisel düzlemde, isterse insan soyu düzleminde alınsın, onun tarihini oluşturan yapı taşlarını meydana getirir. O, geçmişle gelecek arasında bir yerde ve bir an içinde durduğunu (bulunduğunu) bilir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.