Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eski Toplum Sözleri ve Alıntıları

Eski Toplum sözleri ve alıntılarını, Eski Toplum kitap alıntılarını, Eski Toplum en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Modern uygarlıklar, büyük ölçüde daha önceki barbarlık döneminin buluş, kurum ve keşiflerinden oluşmuş ve bunları kendine temel almıştır.
Morgandan sonraki akrabalık sistemleri üzerine yapılan incelemeler, bu sistemlerin biyolojik ilişkilerden çok, toplumsal ilişkileri dike getirdiğini göstermiştir. Akrabalık isimlendirmeleri otorite, saygı, karşılıklı yardımlaşma, yiyecekleri paylaşma, vb. kalıpları ifade etmektedir.
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
İnsan düşüncesinde mülkiyet fikrinin gelişmesi belli belirsiz başlamış, fakat sonunda insanın baş tutkusu olmuştur. Devletler ve yasalar, öncelikle, mülkiyetin yaratılması, korunması ve onun esen­liğinin sağlanması endişesiyle kurumlaştırılmışlardır. Mülkiyet, kendini yaratan bir araç olarak insanın köleleştirilmesini bir kurum durumuna getirmiş ve bu köleliği tarih sahnesine çıkarıp koymuş; binlerce yıllık bir denemeden sonra da, özgür insanın mülkiyet-yaratıcı bir makina olarak daha etkin olacağı anlaşılınca, köleliğin kaldırılması da gene mülkiyet açısından gerektiği için gerçekleştirilmiştir...
Mülkiyet fikrinin evrimi üzerinde eleştirici bir bilgi sahibi olmaya çalışmak, bazı bakımlardan, insanlığın düşün­sel tarihinin en önemli yanını öğrenmek anlamına gelmektedir.
Düğmeye basmakla her şeyin yapılıverdiği kültürümüzden çıkıp da, sınaileşme-öncesi toplumlarda yaşamak için gerekli beceri ve ussal yetenekleri kendileri için bir so­run olarak duyan bugünkü insanbilimciler bunu kısa zamanda fark et­mektedirler. Avrupalı kâşifler, kutuplarda yaşama bilgi ve yeteneğini Eskimolardan öğrenip kazanıncaya kadar, çok can yitirmişlerdir.
insanın ilerlemesinin zayıfların güçlülerce elenmesiyle değil, zayıflara yardım edilmesiyle ve kaynaşmış bir bütün olarak gerçekleşebileceğine inanmasından olmuştur
Reklam
Morgan’ın soy örgütlenmesini ve sınıflandırıcı akrabalık sistemini ortaya çıkarmış olmasının önemi yadsınamaz. Soy,klan ya da kan akrabaları, yerleşik yaşama geçmiş, fakat tam bir siyasal örgütlenmeyi destekleyecek kadar ileri bir tarım yaşamı oluşturamamış (devlet öncesi) toplumlarda temel toplumsal birimdir. Soy yada klan tek-doğru boyunca inen bir soygelimi grubudur; aynı köyde ya da kabilede birkaç ya da daha çok sayıda soy topluluğu bulunabilmektedir. Bu toplumlarda her üye soy içinde dünyaya gelmekte ve soyun içindeki konumları kabilenin diğer üyeleri ile ilişkilerini belirlemektedir.
Sayfa 119Kitabı okudu
Aryan ve sami kabilelerinin ilerlemeleri evcil hayvanlara bağlı olmuştur. Evcil hayvanlar bu kabilelerin yaşam biçimlerine sadece et ve sütleriyle değil,kas güçleriyle de katkıda bulunmuşlardır.
İnsanlık, insan soyunun ilerlemiş bölümünün yabanıllıktan çıkıp bar­barlık aşamasına, ve barbarlık döneminin ardışık aşamalarından ge­çerek uygarlık dönemine geçişini sağlayabilmiş soy örgütlenimi gibi bir kurum oluşturmayı başarmış bulunan uzak atalarına çok şeyler borçludur. Bu kurum, insanlığın kendi dönemindeki deneyimleri .ara­cılığı ile, aynı zamanda, kendi varlığı henüz sona ermeden, siyasal top­luma geçiş için gerekli olan düşünsel gelişimi ve bilgi birikimini de sağlamıştır. Soy örgütlenmesinin, bu nedenle, insanlığın gelişiminde, hiçbir şeyle karşılaştırılamayacak derecede büyük önemi olmuştur.
İnsan bilgisi ve yaşam-deneyimlerine ilişkin bütün olgular, bir bütün olarak insanlığın, sürekli, alt düzeydeki ya­şam dönemlerinden daha üst düzeydeki yaşam dönemlerine geçtiğini; bunun sürekli bir olgu olduğunu göstermektedir.
Reklam
De­mir cevherini ergitme yönteminin bulunuşu, tunç çağının ne zaman bittiğini, demir çağının ne zaman başladığını kesinlikle söyleyemesek de, yeni bir etnik çağ yaratmıştır.
Ama toplumda, karşı konulmaz bir güçle akıp giden, kendini dur­durmak isteyen bütün engelleri yıkıp geçecek olan sonsuz ve çok derin bir akış vardır. Bu dipten gelen akıntı halkın yazıya bile dökülmemiş olan ve yaşamdaki ortamdan süzülüp gelmiş bulunan düşünceleridir... bunlar ne kitaptırlar, ne anayasadırlar, ne de yazılı birer buyruktur­lar; ama insanlığın yüreğine hepsi de nakşedilmişlerdir.
"insan aklı bir gün (mülkiyet üzerinde) kendi efendiliğini yeniden kuracak du­ruma gelecektir”
İnsanlık, artık, kendini bile yok edebilecek bir güce eriştiği ileri bir evrim aşamasını yaşamaktadır.
Eski toplumu yeterince ve doğru anlayabilmek için soy örgütünü, özelliklerini, dünyanın nerelerine kadar dağılıp yayılmış olduğunu bilmek mutlaka gereklidir. Uygarlaşmış ulusların ataları arasında yer almış bulunan soy toplumu en yüksek noktasına barbarlığı son günlerinde erişmiştir. Ama aynı soy toplumunun, bugün benzer koşullarda yaşamaya devam eden barbarlık ve yabanıllık toplumlarında gördüğümüz, daha önceki dönemlere kadar uzanan bir geçmişi olduğu da unutulmamalıdır. Örgütlendirilmiş bir toplum kavramı insanlığın başından beri süren bir gelişmenin bir ürünü olmuş; çeşitli aşamaları kendi aralarında mantıken hep birbirleriyle bağlantılı kalmış; her aşama bir öncekinin ürünü; bir sonrakinin ise yaratıcısı olmuş; soy örgütlenmesi tasarımına gene bu aşamalar sayesinde ulaşılmıştır. İnsanlığın gelişmesiyle bu denli uzaklarda kalmış, ama bu denli ortak bir geçmişi olan başka tek bir kurum bile gösterilemez. İnsanlığın gerçek tarihi, soy örgütlenmesinin aralarında bulunduğu bütün bu kurumların oluşum ve gelişim tarihinde yer almaktadır. Ne var ki soy örgütlenmesi, insanlığın gelişmesindeki maddi etkileri bakımından bu kurumların arasındaki en önemlisi olmuştur.
Sayfa 524Kitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.