Eşkıya İninde
Hüseyin Rahmi GürpınarEşkıya İninde Gönderileri
Eşkıya İninde kitaplarını, Eşkıya İninde sözleri ve alıntılarını, Eşkıya İninde yazarlarını, Eşkıya İninde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu gibi anlarda gözyaşı ne kadar çabuk başkalarına geçer. Anasını gördü Perihan da ağlamaya başladı.
Sayfa 24Kitabı okuyor
Akıl zayıfladıkça cüret artarmış.
Sayfa 244Kitabı okudu
Ölümü inkâr felsefesi Mustafa’nın en büyük zıddıydı.Çünkü onun çıkarı ölümden korkanlardandı.Dünyadaki bütün zalimlerin, müstebitlerin başlıca muvaffakiyetleri hep bu değil miydi? Ancak ölümden korkmayanlar hür olabilirler hakikati anlaşılsa, her fert Ferhat Efendi’nin metanetiyle faziletini gösterse, bu âlemden haydutluk, zulüm, istibdat, her fenalık kalkar.Kimse kimseye karşı böbürlenmekte başka bir tehdit vasıtası bulamaz.
Sayfa 237Kitabı okudu
Hiç ihtilallerde, kıtallerde, böyle şehvâni rekabet ve iftiraslarda insan canavarının kudurduğunu gördünüz mü? Her hayvanınkinden müthiş oluyor.
Sayfa 233Kitabı okudu
Aman Allah’ım, hayatın ne müthiş anları, ne can dayanmaz manzaraları oluyor.Yalnız senden imdat kabil olan bu anlarda günahsız kullarına niçin halâskâr birer melek göndermiyorsun?
Sayfa 233Kitabı okudu
Elemden, ıstıraptan, hıyanetten başka bir şey olmayan bu hayatın acınmaya değeri var mıydı? Burada dur muharebe, öteye kaç haydutlar, şuraya git karışıklıklar, her yerde açlık, hırsızlık, birbirinin zararına yaşamak kavgası.Hileler, ihtikârlar, katiller, cinayetler...Bu zamanda yaşamak demek bu cereyanlara kapılmak, her gün biraz daha ahlaken düşmek değil miydi? Yüz binlerle günahsızı öldüren vebadan, koleradan, lekeli hummadan, dizanteriden, açlıktan, yeisten ölmek; haydutların ipleri, bıçakları, kurşunlarıyla ölmekten daha temenniye şayan bir son sayılabilir miydi?
Sayfa 213Kitabı okudu
Nice geçmiş yılların tesirleri altında yaşadığımız usullerimizi, âdetlerimizi; insanlıktan, tarafgirlikten kuşbakışı bir nazarla tetkik, tahlil edebilsek bizim yaptığımız ve bize yapılan fenalıklara hayretten, nefretten parmaklarımız ağızlarımızda kalır.Fena alışma sebebiyledir ki bu iğrenç şeyleri fark edemiyoruz.Âdet böyledir, böyle olmak lazım gelir, diğer türlü harekete imkân yoktur sanıyoruz.Tekâmül ve terbiyeyle tıynetlerimizi değiştirmeliyiz.İnsanlık ve umumi adalet namına bu ihtiyaçtan bugün en medeni milletler vareste değildirler.Çünkü yirmi asır sonra gelecek milletler tarihlerimizi okudukları ve müzelerde vahşet aletlerimizi seyrettikleri zaman bizi canavar göreceklerdir.Bugün ulusal haklar perdesi arkasında bir milletin diğer bir millet için kurduğu vücudunu kaldırma düsturlarını görseniz ürpertiler geçirirsiniz.Her birinin yegâne siyasî meşgalesi diğerinin imhası çaresini düşünmekten başka bir şey değildir.
Sayfa 210Kitabı okudu
Bu dağ başı mahkemesinin ne bidayeti vardı ne istinafı.Bu hayatta hakkın kuvvetten ibaret olduğu hakikatinin en korkunç bir misali önünde zebun, mazlum olup kalmamış mıydık? Manevî ve maddî kuvvetli tarafın kurduğu nizamlar, kanunlarla hayat hayatı ezerek, yiyerek payidar olmuyor mu? Biz yaşamak haracını bu dağların hâkimine veremezsek Allah’ın vermiş olduğu hayat hakkını o bizden çekip almayacak mıydı!
Sayfa 210Kitabı okudu
Açlık en medeni bir insanı hayvanlaştırıyor.Terbiye ve nezaketin sahte yaldızları derhal siliniyor.Altındaki vahşi adam, asıl canavar insan sırıtıyor.Gemileri batıp da haftalarca engin denizde sal üzerinde yiyeceksiz, içeceksiz yüzen insanların birbirlerini yediklerini tarih elemlerle kaydediyor, biz gözyaşlarıyla okuyoruz.
Sayfa 204Kitabı okudu
İnsanlara iyilik etmek için bazen küçük bir akıl ve ferâset kâfi gelir.Fakat fenalık etmek için keskin zekâ ister.
Sayfa 198Kitabı okudu
“İnsan gülden nazik, taştan pektir,” atalar sözünün söylenişindeki hikmeti şimdi amelî olarak anlıyorduk.Hele ilk reis şaki Deli Kaptan rahmetullahi aleyhin, “Senin insan dediğin it canlıdır.Tez beri eziyetlerle ölmez,” buyurmalarındaki hakikatin felsefesini şimdi yüreklerimiz yana yana tasdik ediyorduk.Evet, bu kadar yorgunluk ve zahmetlere dayandık.Kim bilir daha nelere tahammül edecektik?
Sayfa 182Kitabı okudu
Ateş devam ettiği surette hangi taraf galip gelecekti? Adetçe eşkıya faikti.Fakat harp tarihinde akıl ermez tesadüfler, garabetler vardır.Her zaman adet, çokluk galebe temin etmez.
Sayfa 176Kitabı okudu
Bu dünyanın neresine kaçsanız nafile, aradığınız o mutlak hürriyeti bulamazsınız.
Sayfa 167Kitabı okudu