Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evliyalar Konseyi / Görünmez Orduların Savaşı 2

Arif Akdaş

En Eski Evliyalar Konseyi / Görünmez Orduların Savaşı 2 Sözleri ve Alıntıları

En Eski Evliyalar Konseyi / Görünmez Orduların Savaşı 2 sözleri ve alıntılarını, en eski Evliyalar Konseyi / Görünmez Orduların Savaşı 2 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bismillahirrahmanirrahim Güneşi görürsün, doğduğu zaman mağaralarında sağa doğru eğiliyor, battığı zaman da sola doğru onları makaslayıp geçiyor ve onlar, mağaranın geniş bir dehlizi içindedirler. Bu, Allah’ın ayetlerindendir. Allah kimi doğru yola iletirse o yolu bulmuştur. Kimi de sapıklıkta bırakırsa, artık onun için veli, mürşid bulunmaz. Bu ayet Kur’an-ı Kerim’in 18. suresinin 17. ayetidir. Ayette; “Bu, Allah’ın ayetlerindendir.” vurgusu yapılmaktadır. Burada, ayet numarasıyla sure numarasına çarptığımızda büyük bir işaretle karşılaşmaktayız. 18x17=306 Kur’an-ı Kerim’in 306. ayeti ise, Ali İmran suresinin 13. ayetidir. Yani 3. sure 13. ayet (3.13) yani Bedir Ashabının sayısı aynı zamanda Hz. Mehdi’nin askerlerinin de sayısı 313’tür. Ayrıca 3. sure 13. ayette de Bedir Savaşı’na katılacakların sayısının pek az olduğu bize bildirilmektedir. Kur’an-ı Kerim’in 306. ayeti 3. sure Ali İmran 13. ayet (3.13) Bismillahirrahmanirrahim Şüphesiz, karşı karşıya gelen iki toplulukta sizin için bir ibret vardır: Bir topluluk Allah yolunda çarpışıyordu. Öteki ise kâfirdi. (Onları) göz bakışıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da dilediğini yardımıyla destekliyordu. Bunda görüş sahipleri için elbette ibret vardır.
Bir gün bir mürit şeyhinin kapısına gitti. İçeriden: “Kim o?” diye ses geldi. “Benim sultanım” dedi mürit. Şeyhi “Evladım içerde bir ben var, ikinci ben’e yer yok” dedi. Mürit bir yıl sonra uyandı, hatasını anladı. Yeniden şeyhinin kapısına gitti. Kapıyı çaldı. Yine içerden “Kim o?” diye ses geldi. Bu sefer mürit “Sensin Sultanım” dedi.
Reklam
Düşündüm ki, varlığımızı ortadan kaldırmak, şekerin çayda erimesi ve aşkta karanlık bedeni yok etmek gibi...
Eğer Tarık’ın derdi hazine olsaydı beş bin kişilik bir orduyla doksan bin kişilik bir ordunun karşısına çıkabilir miydi? Nasıl oldu da kaçmamak için bütün gemileri yaktırıp ölüme koşabildi. Evet, tarihin altın sayfaları karıştırıldığında görülür ki, Tarık Bin Ziyad ve onun gibi, inançlı bütün komutanların sadece ve sadece bir tek gayeleri vardı o da İlah-ı Kelimetullah’tı.
Sayfa 190Kitabı okudu