Evolutionary Psychology: The New Science of the Mind
David BussEvolutionary Psychology: The New Science of the Mind Gönderileri
Evolutionary Psychology: The New Science of the Mind kitaplarını, Evolutionary Psychology: The New Science of the Mind sözleri ve alıntılarını, Evolutionary Psychology: The New Science of the Mind yazarlarını, Evolutionary Psychology: The New Science of the Mind yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Combat among men was a central feature of human ancestral life.
Sayfa 2
According to the frugivory by-product hypothesis, the human penchant for drinking alcohol is not an adaptation but rather is a by-product of adaptive fondness for ripe fruit That is, all humans have adaptations that favor the consumption of ripe fruit, but these can go awry in the modern world of artificial drinks with high alcohol content. Indeed, alcoholism in the modern world is likely a maladaptive by-product of the overindulgence of these frugivorous adaptations. So the next time you reach for a drink, perhaps you’ll think of your primate ancestors having their version of a party—sitting around a tree eating ripe fruit.
Frugivory yan ürün hipotezine göre, alkol içme tutkusu bir adaptasyon değil, olgun meyveye adaptif düşkünlüğün bir yan ürünüdür, yani, tüm insanlar olgun meyve tüketimini destekleyen adaptasyonlara sahiptir, ancak bunlar yüksek alkol içeriğine sahip yapay içeceklerin modern dünyasında ters gidebilir. Gerçekten de, modern dünyada alkolizm muhtemelen bu tutumlu adaptasyonların aşırı özeninin maladaptif bir yan ürünüdür. Bir dahaki sefere bir içkiye uzandığınızda, belki de primat atalarınızın olgun meyve yiyen bir ağacın etrafında oturan bir parti versiyonunu düşünürsünüz.
Contrary to these misconceptions, evolutionary theory does not imply genetic determinism. It does not imply that we are powerless to change things. It does not mean that our existing adaptations are optimally designed.
Bu yanılgıların aksine, evrim teorisi genetik determinizm anlamına gelmez. Bir şeyleri değiştirmek için güçsüz olduğumuz anlamına gelmez. Bu, mevcut adaptasyonların optimum şekilde tasarlandığı anlamına gelmez.
A strong taste preference for fat and sugar, adaptive in a past environment of scarce food resources, now leads to clogged arteries, Type 2 diabetes, and heart attacks.
Yağ ve şeker için güçlü bir tat tercihi, geçmişteki kıt gıda kaynaklarına uyum sağlayan bir tat tercihti, şimdi tıkanmış arterlere, Tip 2 diyabete ve kalp krizlerine yol açmaktadır.