Bilim şarkılarla, şiirlerle, hikayelerle anlatılabilir mi, sevdirilebilir mi?
Bilimle büyülenmiş, merakının peşinden koşup duran, beyin fotoğrafçısı, hekim bir bilim kadınının bakış açısıyla nörobilim nasıl görünür?
‘Evrensel Senfoni’ye benzeyen evrendeki Elektromanyetik Yelpaze ile beyin ve bedenimiz nasıl etkileşir?
Bedenimiz ve algılarımızı ne kadar tanıyoruz?
Unutulmaya yüz tutmuş, güncel bilimin de onayladığı kendi kendimize uygulayabileceğimiz iyileşme yöntemlerinin ne kadar farkındayız?
Hastalıklar bir değişim çağrısı mıdır?
Tüm bu sorulara ‘Evrensel Senfoni’ adlı popüler bilim kitabında kendi bakış açısı ile yanıt vermeye çalışan Prof. Dr Yelda Özsunar’ın kitabından seçtiği bazı şiirler ve öykülerle Göksel Baktagir’in besteleri birleşince ortaya nasıl bir çalışma çıktı?
Bu soruların yanıtlarını merak ediyorsanız bu eser tam size göre!
‘Evrensel Senfoni’ yukarıdaki sorulara güncel ve kanıta dayalı bilim eşliğinde yanıt ararken kişiyi duygulandırıp düşündürmeyi, böylece hafızada iz bırakmayı, beden ve zihin farkındalığı yaratmayı amaçlıyor. Bu çerçevede eserdeki tüm şiirler, öyküler, müzikler, resimler yürekten gelen duygularla, gerçekle yoğrularak, bilim ve akıl süzgecinden geçirilerek oluşturulmuştur.
Beyin ve bedenimiz, ‘Evrensel Senfoni’nin titreşen bir enstrümanıdır. Ancak kendi tınımızı, müziğimizi evrene sunmak için bu enstrümanın özelliklerinin ve evrensel senfoninin farkında olmalıyız.
Biz insanoğlu; genetik senfonimizi, kaderimizi, genlerimizi kendi seçimlerimiz ve farkındalığımızla değiştirme yetisine sahip bilinen tek canlı tipiyiz. Öyle ise haydi gelin, eğlenerek, dinlenerek, duygulanarak ve düşünerek beynimizin, bedenimizin içinde neler olup bittiğini anlayalım.
Stresten, korkulardan, hastalıklardan korunabileceğimizin farkında olalım.
(Tanıtım Bülteninden)