Ezoterik Tasavvuf
Mesud TopalEzoterik Tasavvuf Gönderileri
Ezoterik Tasavvuf kitaplarını, Ezoterik Tasavvuf sözleri ve alıntılarını, Ezoterik Tasavvuf yazarlarını, Ezoterik Tasavvuf yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çünkü Ahmet Yesevi'ye göre başkalarının sırtından geçinen insanların dini hassasiyetleri tartışılmalıdır.
Sayfa 158 - Destek YayınlarıKitabı okudu
"...Düşünceler kişiye özgüdür, insanların öznellikleri gerçeklerle bu yüzden ilişkili değildir..."
Sayfa 22 - Destek YayınlarıKitabı okudu
“Ey gönül, ey gönül, neden bu kadar kederle dolusun? Yıkıksın, viransın, üzgünsün ama gizli bir definesin sen.”
Sayfa 36 - Şeyh Galip Zübde-i ÂlemKitabı okudu
Adeviyye dua ederken şöyle derdi: “Allahım, eğer cehennemden korktuğum için sana tapıyorsam beni oraya at! Yok eğer cennete girmek için ibadet ediyorsam bana onu da haram kıl. Fakat sadece ve sadece senin için kulluk yapıyorsam ebedi güzelliğini temaşa etmeyi bana nasip et.”
Her tarikatın kendine has bazı prensipler vardır. Bu prensipler dışarıdan bakan için zor ve kısıtlayıcı gözükse de insan hayatının disipline edilmesi ve amaca ulaşabilmesi için önemlidirler. Bu prensipler tıpkı toplum içerisinde yaşayan insanın riayet ettiği prensipler gibidir, her cemiyetin her oluşumun kendine ait kuralları olması gibidir. Bu kurallar şöyledir.
-Mürit zeki ve idrak sahibi olmalıdır.
-Mürşidinin yolundan gitmeli ve onun koyduğu kurallara riayet etmelidir.
-Mürit vefalı olmalıdır.
-Sözünde doğrucu olmalı ve her daim doğruluk üzerine yaşamalıdır.
-Ulaştığı sırları muhafaza etmelidir.
-Maddi ve manevi cömert olmalıdır.
-Tevekkül ve tefekkür üzerine yaşamalıdır.
-Yumuşak huylu ve sabırlı olmalıdır.
-Allah'ın rızasını kazanma gayreti içerisinde olmalıdır.
-İlme yatkın ve her daim öğrenmek ile meşgul olmalıdır.
Sayfa 165 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Hoca Ahmet Yesevi'ye göre nefsi kontrol etmenin ve Allah'a ulaşmanın en önemli ve meşakkatli yolu nefsin karşısında dimdik durabilmekten geçmektedir. Dünya malına meyletmemek, her daim ibadet üzerine yaşamak, elinde olan malı insanlarla paylaşmak, herkese hoşgörü ile yaklaşmak, yapıcı olmak, dünya nimetlerine aldanıp dünyaya bağlanmamak gibi hususlar Yeseviyye tarikatında önemli bir yer tutmaktadır.
Sayfa 164 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Cüneyd-i Bağdadi küçük yaşlardan itibaren tasavvufa yakın ve yatkın bir yapıya sahipti. Dayısı Sırri Sekati onun bu özelliğini keşfeden ve geliştiren kişidir. Bir gün dayısı yanındaki toplulukla sohbet ederken Cüneyd'e şöyle bir soru sordu: ''Oğlum, sence şükür nedir?'' Cüneyd dayısına ve yanındaki kalabalığa bakarak ''Allah'ın verdiği nimetlerin ve zenginliğin O'na isyanda kullanılmamasıdır' diye cevap verdi. Dayısı bu cevaptan çok hoşlandı ve Cüneyd'e ''Evladım senin Allah'tan en büyük nasibin dilin olacak'' dedi. Tasavvuf kültürüne baktığımızda en güzel sözler Cüneyd-i Bağdadi'ye aittir.
Sayfa 131 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Adevviyye dua ederken şöyle derdi: ''Allah'ım, eğer cehennemden korktuğum için sana tapıyorsam beni oraya at! Yok eğer cennete girmek için ibadet ediyorsam bana onu da haram kıl. Fakat sadece ve sadece senin için kulluk yapıyorsam ebedi güzelliğini temaşa etmeyi bana nasip et.''
Sayfa 129 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Tasavvufta Ölümün DÖRT RENGİ
İmamı Rabbani'ye göre sufiler nefislerini kontrol altına aldıklarında sevdiğine yaklaşırlar ancak gerçek vuslat ise ruhun bedenle irtibatı kesmesinden sonra olur. "Kişi sevdiğiyle beraberdir" hadisi şerifi de buna örnek gösterilmektedir. Tasavvufi kültürünün önemli isimlerinden İbni Arabi "Ölüm, hayatın tümden yok edilmesi
Sayfa 81 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Halvet: Nefsi Ehlileştiren Çile Yolculuğu
''Hamdım, piştim, yandım.''
---Mevlana---
Halvet, toplumsal hayattan çekilip kişinin zikir ve ibadet etmek için inzivaya çekilmesidir. İbni Arabi Halvet-i yaratıcıyla konuşmak olarak tanımlamaktadır. Hz. Peygamberin bir hadisinde '' Kırk gün Allah için ihlas amel eden kimsenin kalbinden diline doğru hikmet pınarları akar'' demesi, mutasavvıflar için Halvet'in 40 gün yapılmasının bir örneği olmuştur. Tasavvuf kültüründe Halvet için manevi arınma ve manevi temizlik de denmektedir.
Mutasavvıflar, halvetin dini hayat açısından önemini göstermek için Hz. Peygamber'in halvetten ve yalnızlıktan hoşlandığını, zaman zaman Mekke yakınındaki Hira Mağarası'na inzivaya çekilip burada ibadete yönelmesini örnek olarak kabul ederler. Tasavvufa tabi olmak isteyen kişilerin en zor sınavlarından biridir halvet.
Mürit, mürşidinin gözetiminde 40 gün boyunca ibadet, zikir ve tefekkürle meşgul olmak için kendisini kapatır. Halvetin 40 gün olması zorunlu değildir, farklı sürelerde de Sufiler halvete çekilmektedirler. Burada nefsin köreltilmesi, kişinin dünyevi arzu ve isteklerinin azaltılması hedeflenmektedir. Halvet için erbain ve çile de denilmektedir. Özellikle tasavvuf ehlinin evlerinde, tekkelerinde çilehane adını verdikleri dar ve küçük bir kapıdan girilen küçük, penceresiz karanlık bir alan bulunmaktadır. Bu alan Sufilerin uzun süreli ibadete çekildikleri yerdir.
Sayfa 67 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Kanaat: Dünyaya Aldanmamak
Peygamber Efendimiz bir hadisinde ''Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalış'' diyerek Maddi, ve Manevi dengenin kurulmasını ifade etmiştir. Kanaat rıza kavramından farklı olarak elindeki nimetin değerini bilip çalışmaktan vazgeçmeden her daim üretim ve çalışma üzerinde olmak demektir.
Bir başka deyişle de çalışıp mücadele edip ve elinden geleni yaptıktan sonra eline geçene kanaat getirmektir. Kanaatkar bir insan çok olana sevinmeyen, az olana üzülmeyen, her durumda da sakinlik ve tevazu halinde olan insandır. Kanaat eden insan sadece Allah'tan korkar çünkü varlığın sebebi olduğu gibi rızkının da sebebi Allah'tır. Kanaat eden insan rızkında, yaşamında, ölümünde Allah'tan geldiğini unutmayandır.
Sayfa 66 - Destek YayınlarıKitabı okudu
İstikamet: Yoldan Dönmemek
''Doğru bir istikamet, bin kerametten daha hayırlıdır.''
---İmam Şafi---
İstikamet yapılan işin hakkını vermek, düzgün hareket etmek demektir. Tasavvuf kavramı olarak ise inançta sağlam imanlı olmak, ibadette düzgün ve takvalı olmak, yaşantıda her an doğru olmak demektir. İbni Arabi ahlaki hayatla ilgili istikamet kavramının yanında bir de ontolojik anlamda istikametten söz eder. Buna göre insanı kurtuluşa götüren birinci derecedeki istikamet Hz. Muhammed'in yolunu izlemektir. Tasavvuf ehli için istikamet kerametten daha önemlidir. Bununla ilgili Ebu Cüzcani ''İstikamet sahibi ol, keramet sahibi olmaya çalışma'' demiştir. Yine İbni Ata ''İstikamet kalbi Allah'a tahsis etmekle olur'' demiştir.
Sayfa 64 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Züht: Hırslardan Arınmak
''Zahit, dünyaya gönül bağlamadığı için insanların en akıllısıdır.''
---İmama Rabbani---
Züht kavramı söz ve davranış tutarlılığı açısından tasavvuf kültüründe çok önemlidir. Züht dünyaya fazla rağbet göstermemek, hırsların esiri olmamak demektir. Ancak buradan tam manasıyla dünyadan el çekmek manası çıkarılamaz. Züht, Allah'tan başka her şeyi gönülden kovmak ve Allah'ın dışındaki hiçbir varlığa hak ettiğinden fazla değer vermemektir.
Başka varlıkların var olmasını Allah'tan bilip Allah ile zengin olup, Allah ile değerli ve yüce olmak demektir. Züht sahibi kişiler, akıl ve kalp dengesini sağlıklı kurarak onları, hayata dair kararlarında güçlü kılan ve yaşam enerjisinin sağlanmasında mutlu eden tedavi edici bir güç olarak kullanırlar. Bu nedenle züht sahibi olmayı başaran insanlar tutarlılık, denge ve bütünlük içerisinde hayata yaklaştıkları için, duygusal çatışmalarını da çözmüş olurlar. Yine de onlar daha önce yaptıkları olumsuz alışkanlıkları ortadan kaldırma kararlığı içerisinde ruhsal uyumla beraber dürüstlük disipliniyle çalıştıkları için ruhsal ve zihinsel disiplini el ederler.
Sayfa 63 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Murakebe ve İtminan
➤Murakabe: Her An Allah'la Birlikte Olmak:
Arapçada "gözetlemek" anlamına gelen rakabe kökünden türetilen tarikat, tasavvuf pratiğidir. Kulun yüce Rabb'inin onu her daim gördüğünü ve yaptıklarından haberdar olması ve kulunda her daim bunu bilmesi ve hayatını her daim doğru, günahtan uzak ve Allah'ı anarak geçirmesi
Sayfa 54 - Destek YayınlarıKitabı okudu