Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa

Osman Nuri Topbaş

En Eski Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa Sözleri ve Alıntıları

En Eski Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa sözleri ve alıntılarını, en eski Fahr-i Alem Habib-i Hüda Hz. Muhammed Mustafa kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"(Rasûlüm!) Hayatın üzerine yemin olsun ki onlar, sarhoşlukları içinde bocalıyorlardı." (el Hicr, 72) Kur'ân-ı Kerîm'de hiçbir peygamber üzerine yemin edilmezken, Peygamber Efendimiz'in hayatı üzerine yemin edilmektedir.
"Ve Sen (ey Rasülüim,) elbette yüce bir ahlák üzeresin." (el-Kalem, 4)
Reklam
Abdullah bin Revâha bu hakîkati ne güzel ifade eder: “O apaçık mûcizelerle gelmemiş olsa bile, sadece mübârek cemâline bakmak, ahlâk ve şemâilini ibretle temâşâ etmek, O’nun doğruluğu hakkında sana tatmin edici bir bilgi verir."
önce Anne
Rasûlullah minberin üzerinde ayağa kalkmış insanlara hitâb ediyor: "Veren el daha hayırlı ve daha ulvîdir. İnfâk etmeye, bakmakla mükellef olduğun yakınlarından başla: Önce annen, sonra baban, kız kardeşin, erkek kardeşin ve derece derece yakından uzağa doğru diğer insanlar gelir.” buyuruyordu. (Darekutnî, III, 45/186; Hâkim, II, 668/4219; İbn-i Hibbân, Sahîh, XIV, 517/6562)
Zira insanı yücelten ve hakîkate en fazla yaklaştıran şey tevâzûdur. Tevâzû, kulluğun kıvam bulduğu bir haslettir. Hazret-i Âişe vâlidemiz şöyle buyurur: "Siz en fazîletli ibadetten gâfil kalıyorsunuz; o da tevâzûdur!" (ibn-i Ebî Şeybe, Musannef, VII, 131/34739; Beyhakî, Şuab, X, 460/7798)
Peygamber Efendimiz, yüksek bir koltuk veya taht üzerinde değil, ashâbının arasında otururdu. Bu sebeple, bir yabancı geldiğinde, hangisinin Efendimiz olduğunu sormadan bilemezdi. (Bkz. Nesâî, Îmân, 6)
Reklam
Rasûlullah şöyle buyurdular: "-Allah Teâlâ beni, insanları çokça ayıplayan ve onlara lânet eden biri olarak göndermedi! Cenáb-ı Hak beni, herkes için çok çok duâ etmek ve insanlara rahmet olmak için gönderdi. Allah'ım! Kavmimi mağfiret eyle, zira onlar bilmiyorlar!” (Beyhakî, Şuab, II, 164/1447. Krş. Müslim, Birr, 87; Tirmizî, Deavât, 118)
Cenàb-1 Hakk'ı devamlı zikrederek O'nun her an kendisiyle beraber, hattâ kendisine şah damarından daha yakın olduğunu bilen bir kişi, Allâh'ın râzı olmayacağı bir iş yapamaz.
"Kul, mahzurlu şeylere düşme endisesiyle mahzuru olmayan bâzı şeyleri (haram mı helâl mi olduğu tam olarak bilinemeyen şüpheli şeyleri) de terk etmedikçe gerçek müttakîlerin derecesine ulaşamaz.” (Tirmizî, Kıyâme, 19/2451; İbn-i Mâce, Zühd, 24)
"Allâh'im! Nefsime takvâsıni ver ve onu tezkiye et! Sen onu en iyi tezkiye edensin. Sen onun velîsi ve Mevlâ'sısın.” (Müslim, Zikir, 73) "Allah'ım! Sen'den hidâyet, takvâ, iffet ve gönül zenginliği istiyorum.” (Müslim, Zikir, 72)
197 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.