“Biraz sonra yürek heyecanımız yatıştı. Beni öptü, okşadı. O, dalında, gelecekte güzel meyveler görmeyi dilediğini söyledi, çalışmamı, iyi eğitim kazanmamı rica etti. Peki, çalışırım. Ben onun dediklerini yapmazsam, kimin dediğini yaparım!”
“Lambalar yandı. Ben de özlem acısıyla yandım. Annemin o güzel, beni her bakımdan destekleyen yüzü gözümün önünden gitmiyor... Sözlerini duyar gibi oluyordum. Ah, o sevgiyi nasıl anlatayım! İki kez falaka yiyeyim, annemi göreyim. Yirmi kez kalfa kulağımı çeksin, ben annemin yanında bulunayım.”