8.1/10
7 Kişi
29
Okunma
9
Beğeni
1.614
Görüntülenme
Millî tarihin derinliği, millî köklerin derinliği ve temellerinin sağlamlığı demektir. Bu açıdan Türkler, tam bir bahtiyarlık içindedirler. Çünkü Türklerin tarih sahnesinde göründüğü ve devlet olduğu çağlarda, bugünün itibarlı milletlerinden çoğunun adı bile yoktu. Dünyaya söz geçiren tarihî şahsiyetler, mensubu bulundukları milletin saygıdeğer şahsiyetini oluştururlar. Fârâbî'yi, İslâm Dünyası içinde İlk Çağ Batı Düşüncesini temsil eden her hangi bir dünya filozofu olarak görenler olabilir. Fârâbî, dünyaya söz söylemiş, dünya medeniyetine katkıda bulunmuş ölmez insanlardan biridir. Kendi şahsında o, Türkün düşünce kabiliyetini ve felsefî dehâsını gösterdiği gibi, İslâm öncesi ve İslâmî Türk kültürünün fikrî-mânevî mirasını aksettiren, bu mirasın sentezinden doğmuş ve tam bir bütünlük arz eden abide şahsiyet olma vasfını da temsil etmektedir.
176 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

176 syf.
10/10 puan verdi
Farabi hakkında kapsamlı eser yazmak oldukça zor bir iş. İslam felsefesi içerisinde dahi bunu tam anlamıyla başarabilen birisine rastlamadım. Fahrettin Hoca'nın farkı ise, kesinlikle felsefe yapmak gayretinde olmadan, saf bilgiyle işlemiş konuyu. Bu sebeple çok beğendim. Kaynak kitap olarak kullanılacak tarzda kısa ve net bir eser. Farabi'nin eserlerine, temel görüşlerine, hayatına dair bilgilere kolaylıkla bu kitapla ulaşabilirsiniz. ^^
Farabi
FarabiFahrettin Olguner · Ötüken Yayınları · 199929 okunma

Yazar Hakkında

Fahrettin Olguner
Fahrettin OlgunerYazar · 6 kitap
İslâm felsefesi araştırmacısı. 1938, Ahmetpaşa / Afyon doğumlu. Konya İmam Hatip Lisesi, İstanbul Kabataş Erkek Lisesi (1961), Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi (1965) mezunu. Elazığ (1965) ve İstanbul’daki (1965) çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. 1968’de bitirdiği fakülteye Prof. H. Ziya Ülken’in asistanı olarak girdi. Daha sonra çalışmalarını İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk-İslâm Düşüncesi Kürsüsünde sürdürdü. 1973 yılında Atatürk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesine (İslâmî İlimler Fakültesi) aynı görevle geçti. Doktora çalışmalarını İstanbul’a bağlı olarak devam ettirdi. 1978’de “Batı ve İslâm Kaynaklarında Platon” adlı doktora tezini verdi. 1982’de İslâm felsefesi doçenti oldu. 1986’da Selçuk Üniversitesi İlâhiyat Fakültesine geçti, burada 1994’te profesör oldu. Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı olarak görev yaptı. Çalışmalarını 1998’den itibaren Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İlâhiyat Meslek Yüksekokulunda öğretim üyesi olarak sürdürdü. İlk yazısı, 1958’de Yeni Konya gazetesinde yer almıştı. Diğer makaleleri fakülte dergileri ile Kubbealtı Mecmuası’nda (1985) yayımlandı.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.