Normalde sen gevşek bir torbasın. Kristalleşme yok, merkez yok; sadece bir sıvı, sadece, merkezi olmayan bir sürü şeyin gevşek bir karışımı. Sürekli değişen ve yer değiştiren, içinde efendisi olmayan bir kalabalık. Seni bir efendi yapan şey farkındalıktır.
"Hiç kimsenin ilgisine ihtiyaç duymadığın gün olgunlaşırsın, hiç kimseden beklentiye girmediğin gün yara almazsın. Hiç kimseye bağlı kalmazsan kazanırsın."
Zihnin bir amfibidir, çelişkilidir; aynı objeyle hem sevgi hem nefret ilişkisi kuruyorsun. Ve eğer sevgi ve nefretin ikisi de oradaysa, o zaman kafa karışıklığı olacaktır, hem de zehirli bir kafa karışıklığı. Şefkatin ve gaddarlığın karışmış durumda. Ve senin yardımseverliğin hırsızlıktır, ibadetinse bir çeşit şiddete dönüşmüştür. Çeperde bir aziz olmaya çalışsan da, azizliğin günahla çınlamaya mahkûmdur. Çeperdeki her şey kendisiyle çatışma halinde olacaktır..