Büyük bir bilim ve sanat koruyucusu olan Fatih'in sarayında Ali Kuşçi, Hocazade gibi müslüman bilginlerin yanı sıra Trabzonlu Georgios Amirutzes, arkeoloji meraklısı Ciriaco de Pizzicolli, ressam Gentile Bellini gibi yabancılarda bulunuyordu. Açık görüşlü ve taassuptan uzaktı. Döneminde batı kültürü ile Osmanlı kültürü serbestçe biraraya geldi. Din ve felsefe konularına gençliğinden beri duyduğu ilgi ömrünün sonuna kadar sürdü. Arap ve Fars edebiyatı iyi bildiği gibi Yunan filozoflarının arapça ve farsçaya çevıilmiş eserlerini okur ve çevresiyle tartışırdı. Öteki sanatlarla oldugu gibi edebiyat ve özellikle şiirle de yakından ilgilenmiş, çağın şairlerini sarayında toplamış, onları himaye etmiştir. Avnî mahlâsıyla kendisi de şiirler yazmış, bu şiirler tarihi kaynaklara dayanılarak toplanmış, Divan-ı Avnî (1904), Fatih Divanı (1944), Fatih'in Şiirleri (1946) adı altında yayımlanmıştır.