Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatihler, Korsanlar, Tüccarlar

Carlo M. Cipolla

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Her asalak hareketin olumsuz yönü onun sonsuza kadar süremeyeceğidir."
Sayfa 7 - Alfa Yayınları Şubat 2021, 1. Baskı Çeviri: Erdal TuranKitabı okudu
Her asalak hareketin olumsuz yönü onun sonsuza kadar süremeyeceğidir. Er ya da geç, kurbanlardan toplanan hazinelerin dayanıklılığına, avcıların başarısına göre onların nesi var nesi yoksa ele geçirilir ve sonunda artık hırsızlara yapacak bir şey kalmaz. Eğer fethettikleri topraklarda olağanüstü bir şans eseri, umulmadık derecede zengin altın ve özellikle de gümüş yatakları bulmamış olsalardı, İspanyolların kaderi de böyle olacaktı.
Sayfa 7 - Alfa Yayınları
Reklam
Profesör Sahillioğlu'nun belirttiği gibi, tüm 17. yüzyıl ve kısmen 18. yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu, Doğuya doğru hareket eden İspanyol-Amerikan sikkesinin ve gümüşünün geçiş yolu oldu. Ancak Osmanlı İmparatorluğuna ne kadar çok real girerse, o kadar çok dışarı çıkıyordu. Bunlar, Osmanlı İmparatorluğunun ağır derecede olumsuz bir ticaret dengesinin olduğu İran'a ve Hindistan'a yöneliyordu.
Sayfa 87 - Alfa Yayınları, s.87-88
Kristof Kolomb'un mukadder keşif yolculuğu sırasında tuttuğu kayıt defterlerine bakılırsa, girişiminin nihai hedefinin altın açısından zengin toprakları bulmak ve mümkünse oraları fethetmek olduğu açıkça görülür.
Sayfa 10 - Alfa Yayınları
16. ve 17. yüzyıl ticareti şöyle tanımlanabilir: Sikke veya külçe hâlinde bir yığın gümüş, Meksika ve Peru'dan İspanya'ya, buradan da tüm Avrupa ülkelerine yayılıyordu. Bu gümüşün büyük bölümü yine Avrupa'dan Doğuya, Hindistan ve Çin'e kadar gidiyordu. Bunun tersine, bir yığın Asya ürünü de Avrupa'ya gidiyor ve bir yığın Avrupa ürünü Amerika'ya geçiyordu.
Sayfa 88 - Alfa Yayınları
1588-1593 meclisleri, "Amerika'dan gelen ve gelmeye devam eden altın ve gümüş bolluğuyla krallıklarımız dünyanın en zenginleri olabilecekken, en fakirleri olmak üzereler, çünkü bunlar, altın ve gümüşün düşmanımız olan ülkelere geçmesinde köprü vazifesi görmekteler" diye açıklıyorlar. Venedik büyükelçisi Vendramin, 1595 yılında İspanya'nın bu durumunu sivri bir dille yorumlayarak şunları yazıyordu: "İspanyolların, Amerika'dan İspanya'ya gelen hazineyi evlerin damına düşen yağmurun yaptığı etkiye benzetirken yanılmadıklarını sanıyorum. Çünkü çatıya yağan yağmur ilk düştüğü yere hiçbir yarar sağlamadan süzülüp aşağı akar." Merkantilist kuram bir tarafa, İspanya'nın bu gümüş kaybının, ülkenin çöküşünün nedenlerinden biri olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Sayfa 71 - Alfa Yayınları
Reklam
(İspanya) gerçek anlamda bir ekonomi imparatorluğu olmadı ve teknolojiyle nakliyenin durumu nedeniyle başka türlü olamazdı. Buna karşın, krallığa Amerika'dan gelen ve mükemmel baskısıyla bütün dünyada beğenilen bol miktarda gümüş ve altına dayalı bir tür Kastilya para imparatorluğu var oldu. Bu para imparatorluğu, politik imparatorluktan daha geniş ve daha uzun solukluydu. Doblon adı verilen İspanyol altını ve 8’lik gümüş sikkeler (ayrıca duros, pesos veya piastre de denilirdi) dünyanın her yerinde kabul görüyor ve bugünün doları, dünün sterlini gibi, her yerde büyük değer veriliyordu. İspanyol parası, Avusturya ve Osmanlı paralarıyla birlikte Doğu Akdeniz'in her köşesinde dolaşımdaydı. Filoların Sevilla'ya gelmekte gecikmelerinin etkisi o uzak bölgelerde de hissediliyor, hatta Kastilya'da ortaya çıkan bir sıkıntı binlerce mil uzakta etkili oluyordu. Asya, her zaman Batının değerli madenlerini emen bir sünger oldu; ama şimdi Osmanlı topraklarına, İran'a, Sumatra'ya yaptığı uzun yolculuğu tamamlamak üzere, İspanya kralının “Gümüş Kral” diye tanındığı Çin'e kadar akan Roma dinarı değil, Potosí gümüşüydü. İspanyol-Amerikan gümüşü böylelikle dünyada bir tür ekonomik birliğin kurulmasına katkıda bulundu.
Sayfa 90 - dominguez ortizKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.