Felsefe, Din ve Kültür'de Zaman
Arslan TopakkayaEn Eski Felsefe, Din ve Kültür'de Zaman Gönderileri
En Eski Felsefe, Din ve Kültür'de Zaman kitaplarını, en eski Felsefe, Din ve Kültür'de Zaman sözleri ve alıntılarını, en eski Felsefe, Din ve Kültür'de Zaman yazarlarını, en eski Felsefe, Din ve Kültür'de Zaman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beden ve madde dünyevi zamana mahkum iken ruh kaynağı gereği sonsuzlukla dolayısıyla ölümsüzlükle ilgilidir; çünkü ruh madde gibi değişime ve başkalaşıma tabi bir varlık değildir.
Sonsuzluk gerçek sürenin ve istikrarın kendisidir.
Sonsuzluk, varlığın kendisini huzur ve mutluluk içinde hissettiği şeydir.
Gelecek geçmişe göre şekillenir.
"Zaman, Tanrı'nın kâinat'a vurmuş olduğu bir kilittir ve anahtarı da sadece ondadır. Tanrı'nın ne olduğu bilinmediği sürece zamanın mahiyeti de anlaşılmayacaktır."
Arslan Topakkaya
Sayfa 16Kitabı okudu
Geçmiş zaman her zaman şimdiki zamana bağlıdır çünkü geçmiş zaman, yaşanmış şimdiki zamandan başka bir şey değildir. "İçinde geçmiş ve gelecek zamana sahip olduğumuz bütün düşünceler sadece şimdiki zamanda yaşayanlar için vardır". (Dilthey'den)
Sayfa 265Kitabı okudu
"Ümit çizgili, düz ve parlak yeni bir elbise gibidir fakat bu elbise hiç giyilmemiş olduğundan bunun nasıl giyileceği ve onunla nasıl oturulacağı bilinmemektedir. Hatırlama ise kendi içinde büyümüş olmasına rağmen artık olmadığından çıkartılmış bir elbise gibidir. Tekrar ise sökülmeyen bir elbise gibidir fakat sağlam bir şekilde giyildiğinde ne katlanır ne de buruşur. Ümit insanı heyecanlandıran fakat elimizden kayıp giden genç bir kız gibidir. Hatırlama yaşlı güzel bir bayan gibidir fakat kimse ondan hizmet almak istemez. Tekrar, sevgisinin insanı hiç yormadığı çok sevilen bir eş gibidir."( Kierkegaard'dan)
Sayfa 302Kitabı okudu
Toplumsal birey olarak kendimize ait zamansal planı sürekli toplumunun genel kurallarına ya da diğer insanlara göre ayarlamak zorundayız. Bu bir taraftan herhangi bir şeyi beklemek zorunda kalmak, bazen de çok kısa sürede zaman baskısı altında bir şeyi yapmak zorunda olmak olarak karşımıza çıkmaktadır.
Günümüzde genel anlamda zaman ayarlaması, ileri teknolojik araç-gereç ve bununla ilgili kişi ya da kuru luşlar tarafından en ince ayrıntısına kadar düzenlense de ilginç bir biçimde özellikle bu düzenlemeyi yaptıran ya da yapan kişiler durmadan "zaman kıtlığından" bahsetmek tedirler. Bu da çağımıza has bir zamansal paradoks olsa gerektir. Aslında modern insan için şunu söylemek yanlış olmaz: Ne kadar zaman tasarruf ederse etsin, ona o kadar az sahip olmaktadır.
Sayfa 425Kitabı okudu