Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefenin Beşiği Anadolu

Derman Bayladı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Epikouros sadenin de sadesi bir yaşam sürmeye ve de bu sa- delik içinde mutluluk duymaya şartlandırmıştı kendisini. Mut- luluğun temeli de budur zaten Epikouros'a göre. Insan hiçbir konuda gerekenden daha fazlasına ilgi duymamalıdır. Aşırılık sürekli bir eleme yol açacaktır, insan hep daha çoğunu isteyecektir çünkü. Her istediğini elde edemeyince de sürekli bir eksiklik, dolayısıyla da acı duyacaktır. Yemede, içmede, her şeyde alımlı olmak... Temel ilkesi budur filozofumuzun. Örneğin, amaç karın doyurmaksa ekmek ve suyla da gerçekleşebilir bu. Önemli olan o doymuşluğun verdiği hazzı içinde duymaktır. Bu ise ille de pahalı şölen sofraları gerektirmez.
Sayfa 110 - Say YayınlarıKitabı okudu
Theogonia'da "Yaratılış" olayını bir ilk nedene bağlıyor Heseidos. Bu ilk ve yaratıcı nedenin adı Khaos'tur. Her şeyin karmakarışık biçimde iç içe yer aldığı, sonsuz büyüklükte uzayıp giden bir alandır Khaos. Kapkaranlıktır. Düzensizliğin ta kendisidir. Ya da bir başka anlatımla "düzensizliğin düzeni."
Reklam
Anaksimandros, varlığın kökenini oluşturan bir töz (cevher) arar. Sonunda bulur ve üzerine felsefesini kurduğu bu arkhe'ye "aperion" adını verir. "Sonu olmayan, sınırsız" anlamlarına geliyor bu sözcük. Peki nedir bu "aperion"? Temel niteliği nedir? İşte Anaksimandros'un felsefesi de bu sorunun yanıtında gösteriyor kendisini. Ancak "aperion" kavramına bir nitelik bağlamamak koşuluyla. Çünkü bir nesneye nitelikler bağlamak onu sınırlamak anlamına gelir. Oysa aperion sınırsız, belirsiz ve de niteliksizdir. Sürekli devinme halindedir. Her nesnenin kökeninde o vardır. Her şeyi o kuşatır.
Halk kitlesinden de nefret ediyordu Herakleitos tam bir aristokrat düşüncesiyle. "En iyisi olmak koşuluyla, tek bir kişinin on bin kişiye bedel" olduğunu söylüyordu. Kullandığı dil, tanımlamaları, kesinlemeleri, karşılaştırmaları yapıtını güç anlaşılır kıldığı için "Karanlık" sıfatı verilmiş Herakleitos'a. Yapıtlarını özellikle güç anlaşılır bir tarzda yazdığı söylenir. Nedeniyse, nefret duyduğu halk kitleleri anlamasın diyeymiş. Ancak kendi düzeyindeki insanlar anlasın istiyormuş yapıtlarını.
Thales de, İyonyalı öteki filozoflar gibi yaşamın kaynağını aramaktadır öncelikle. Ama masallara, mitoslara değil, doğaya, doğanın gözlemlerine dayandırır bu çalışmalarını. İncelemelerinin sonucunda da bir inanışa varır: Yaşamın kaynağı sudur ve her şey de ondan çıkmaktadır. Suyun önemi daha önceki toplumlarda da bilinmekteydi elbette. Dahası, suya tanrısal birtakım güçler ve nitelikler de yüklerdi önemi göz önüne alınarak. Bu inanış ve tanrılaştırma Mezopotamya'da ta Sümer ve Babil dönemlerine değin uzanır.
Zenon'un hareketlerin gerçekliğine karşı çıkan en ilginç kanıtlarıysa Akhilleus ve kaplumbağa paradoksuyla ok paradoksudur. Sonlu bir zaman dilimi içinde sonsuz mekân aralıklarını geçmek olanaksızdır çünkü.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Herodotos, Tanrıların varlığını açıkça yadsımaz gerçi. Ancak onlara pek öyle kulak asmadığı da bellidir. Bu konuda eleştirisini de ortaya koyar nitekim: "Bilinmeyen bir şeyi açıklamak için masala başvurarak Okeanos'tan söz açan adama gelince bunu çürütmek bize düşmez. Çünkü bir Okeanos ırmağının varlığından hiç haberim yoktur ve bu adı uydurup şiire sokan Hemeros'tur sanırım. Ya da ondan sonra gelenlerden birisidir."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.