"Kadın doğulmadığını, fakat olunduğunu" bildiren sözüyle, kadınlık veya dişiliğin, özsel veya doğuştan getirilen bir şey olmak yerine sosyal bir yapım ya da inşa olduğunu öne süren Beauvoir gerçekten de bu yaklaşımıyla çağdaş feminist felsefenin nüvesini ve gündemini önemli ölçüde belirlemiştir.